2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
799
Okunma
Gül yaprağını okşayan melteme hasret dudağımda burukluk
Yaban sarmaşığı gibi sarıyor yalnızlık bütün hücrelerimi
Habire büyüyor ben soldukça sessizlik kokuyor içim dışım
Kalamadım uzağında ne kadar uğraşsam yakınımda da değilsin
Var gibisin, yok gibisin, ne ses var ortada ne de bir umut
Ufuk çizgisinde takılı kaldı bakışlarım beklemede gözlerim
Anılar ormanının ağaç kolları el ele vermiş acıdan bir örtü yaşam
Kapatıyor güneş ışıklarını sarıyor gölgesi hüznün nemli, ıslak
Umut sadağım boş, attığım her ok kırıldı yarı yolda, gece indi inecek
Büründüm ayaz soğukluğunu özleminin donuyorum yavaş yavaş
Dön dolaş bütün patikaları hayatın aynı mevzi’ye çıkıyor
Yön bulamadım, bir avuç umut kırıntısının yoksulu ceplerim
Yosun tutmuyor taşlar, zaman su gibi kayıp gidiyor üzerinden
Efkârı yakıyorum her an dudaklarım yangın mahalli
Göç haritasını kaybettim ılıman diyarların senden sonra
Öksesine yakalandı zemherinin serçe bedenim ölgün
Bişâr gözlerim, kor tanesi sen başıma kaldım yokum
Alıcı kuş ıssızlık geçirdi pençesini paramparça yüreğim
/ Kendi kanımla karıyorum harcını mezar taşımın ve kazıdım
üzerine adını ki zâten bir ben kalmadım /