uçurumağlamak yok banyo’nun buharı camı yıkamış gibi o an yüzüm kesiliyor avutulmuş düş misali yanık bedenim küvetin boşluğuna salgılarını akıtırken içimde ki çocuk haykırıyor durun bağlamayın ellerimi gece uyan soyun yıldızları ilk defa çıplak ol sözüm kancık huyunu çoktan boşalttı namussuz değilim namusu iki kelimede harcayanlar gibi kadınım saf inancım ibadet ediyor halen eteğim dar olabilir kalçamı dik gösteren yalnız aklın idrakı geniş doğum izimden belli değer mi? sulak yeri harcayıp kurak bölgelere göçmeye kırlangıç vari içiyorum suyu önce hazmedip sonra şükrediyor ruh çektiği her nefese sevişmek sadece cinsi cinse çeken bir haz mı yoksa erotik bir müziği meşk edip sere serpe yatağa bağlı kalmak delice hadi hayat kelepçeleri tak bileğime anahtarı kaybet inkar edersem seni idam et yolun sonu uçurum sert kayalıkları canımı acıtır düşersem gözyaşım tuzunu sıyırdı yaram kapalı çıkmaz sokağım özgürlüğüne kavuştu azim işte parçaladı tüm surları... lamour |
Saygılarımla..........