“GÜLEN KADIN”A
Pardon, bakar mısınız?
Evet siz… Yüzü hep gülen kadın… Az evvel geçmiştim yanınızdan, Gönlümü düşürmüşüm, gördünüz mü? Oysa kendime güvenim tamdı, Benim olana gözüm gibi bakardım… Oldu bir kere, düştü işte… ... Hayırdır… siz neden hala gülüyorsunuz? Ben ağlamaklı, Siz, inadına gülüyorsunuz… Siz hiç mi düşürmediniz ? Söyleyin… Yoksa… Yoksa siz de mi? siz mi buldunuz ? O yüzden mi? böyle bıyık altı gülüşünüz? Şimdi fark ettim de, yalnız gözleriniz değil, Ruhunuz, sanki, yüreğinizin içi gülüyor… Hani laf aramızda, size de, gülmek çok yakışıyor. … Öfkende dahi, sahi bir tebessüm, Yan bakışında, ayrı bir albeni var, bakışların, baharda rüzgar, Rüzgar, saçlarına aşık… Saçların, rüzgarlara alışık… Demem o ki… Ey! Tebessümü, gül yüze yakıştıran… geleni geçeni, ardından bakıştıran, Gülen kadın… Sen, sözlerimi ilan-ı aşk zannetme, Aksini ispata davet etme… Gülmek sen, sen gülmek olmuşsun, Doğarken, sanki gülerek doğmuşsun, Alâkamı hoş gör, amma ve lakin… Adettendir sormam lazım; Yoksa sen, sen “ismi-gül” müsün? Sevdaya ömür müsün? Celal Şahbaz_________yorgunkalem... |
Ondan mı 'BIYIK ALTI' gülüşünüz'?
Aman abi bir yanlışlık yapma :)))
Şiir çok güzel yalnız burasına takıldım biraz ne bileyim
bir bayan için bu ifadeyi kullanmanız garip geldi . Takılayım dedim.
Başarılı çalışmanızı kutluyor Selam ve saygılar sunuyorum ...