Midas’ın Ulakları“Kula kulluk servettir Sermayeye kulluk hezimettir…” Gök Tanrı! Buyurdu; Çiçeklerin saplarından Kement yapın ama Onu aç gırtlaklara Takmayın… Sırı bozuk aynalar Soytarılara mahsus Kendilerini dev görürler Kalın omuzlarında düşleri Hep kapanmayan dişleri Devamlı yalalanırmı Merkep derisi yırtılır Maâzallah… Güneşe çıkaracaklar Maşmetliyi… Gül Cemâline misk-i amber Umutları ellerinde kadınlar Kulaklar tıkanacak açlığa Yüreğinde çerez saklı çocuklar Ayva çalacaklar kocaman göbekli Amcaların bağından… Güneşe… Bâkir dokunuşlar vuracak saçlarını Hezeyan yüklü bir garibin Ölü suyu dökülecek Titrerken… “Diş kovuğunda et arayacak Abası kalın cüceler…” Kızlıkları dağlanacak ergenlerin Her doğum yerle yeksan Göğsüne taş basacak kadınlar Dilenmeyecek fetus Döller’de… “Meyhaneleri dikizleyecek Neyzen Aç Türküler düşürecek Şiire…” Ve… Şeker yüklü trenler doyuracak Yüzü cennet çocukları… Midas’ın kuyruğuna teneke bağlayacaklar |