GÖLGE PARANOYALARI- Hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer- Balzac ...... boynu çıplak bir akbabanın gözlerine tutundu rüzgâr estirdikçe bıçkın nefesinden çürümüş et kokusuna doydu dünya büyüdükçe küçülen insanları sakladı aynalar saklandıkça kirlenmiş ruhlar narsist eğilimleri arttı zamanın artık herkes kendinin kahramanıydı kahramanı bol olan şehirlerinse savaşı da boldu karamsardı el falı açan güneş ışığın girmediği deliği aydınlatmak kadar eğrilen doğruları büküp düzeltmek de zordu o yüzden herkesi kendi haline bıraktı çılgınca akarken farfara günler hırsın giremediği kapı kalmadı kendi gölgesini dev zanneden cüceler her şeyi sahiplendiler... ve lâf cambazlığıyla övüngeç yanlarını şişirdiler uçmak güzeldi, kuşların kanadıyla olsaydı oysa yükseldikçe sönerdi balonlar saygısız sevgisiz yüreklerde tohum tutmaz, hırsın yelken açtığı enginlerde dalgalar durulmazdı bir zamanlar yüzyıllık çınarlar yetiştiren asil topraklar mutsuzdu deve dikenlerinin istilasından... gün gelir hangi ılıman iklimin şafağından gülümserdi insanlık bilinmez... yine de nisan yağmurlarını beklemeliydi mayıs kelebekleri... yağmurda filizlenen sarı çiğdemleri öpmek için âdemoğlu, eğer yüzleşebilseydi ruhunun karanlık yanlarıyla yaz gelir, kış geçer gül açar, bülbüller öter günler hiç bitmez, umut hiç tükenmezdi ah! keşke insan dilinin akına doladığı, paslı iftiranın paranoya gölgesine saklanmasaydı... Şiirime güzel sesiyle ve muhteşem yorumuyla can katan Sevgili Arkadaşım BENSENO’ya ve güzel yüreğine sonsuz teşekkürler ederim..Her daim Sevgilerimle..Saygılar........ ayşe uçar 19 /02 /2012 |