Dilemma!Edemem tercüme-i hâl efkârımı Asûmana saldım ah-u zarımı Dün-ü güne vurdum kâr zararımı Hesaba katmadım öz inkârımı Benlikle yoğurdum söz şiârımı Ezile sürüne üstüne çıktım; Ömrüm sarayını elimle yıktım! Böyle bir ahvâl, böyle serencâm; Gene de dayandı buna cism-i cân! Lâkin kaddim hilâl oldu, büküldü İnciler sedefler hâke döküldü Ömür kerpiçlerim düştü, söküldü Mâh-ı kamer kametimden çekildi Mısralar saf tutup öne dikildi İçe saklanmaktan usandım, bıktım; Şiirin gözüne kör kurşun sıktım! Cahit Kılıç İstanbul, 19 Şubat 2012 |