Dilde harfler üşüyor dert dökemem maşuka Cesaretim dağ gibi lâkin bu aşk bambaşka Dar zamanlarda insan, yürüyünce bir aşka Felâketi olurmuş yüreğindeki sancı… Yalvarsam da tabibe sarılmaz ki bu yara Çok mutluyum der iken dertlere geldi sıra…
Kimi zaman dalıp da o büyülü saate Çoğalıyor düşlerim sığmıyor ki dar vakte Akıl ki zorba ile kesilen o bilete Kanarak yola düşer beklemezken yabancı Ve artık başlar sızı; umut ki ağzı kara Tükettikçe düşleri, nasıl gülsün fukara
Zaman zaman kahredip bitsin diye bu çile “Sevmiyorum!” desem de bilirim ki nafile Savaşta mağlup benim galipse muhayyile Bu değişmez kurala gülerim acı acı Aşka bel bağlasam da uzamaz ömrüm, zira Bahtım ki hepten göçük ve hepten alabora
“Aman zaman” demedim canına düşkünüme Ne “Gel!” dedim dünüme ne de ki bu günüme Ama ganidir sevdam o gayrimümkünüme Bilirim ki kalbimde hep olacak baş tacı Kader bu! Ne denir ki, tutuşmayınca çıra Üşüyüp kahrolsam da yürürüm ardı sıra
Zaman çok şey götürdü, aklım bulanık şimdi Gönlümde bestelenen türküler yanık şimdi Aşk ateşine koşan gönlümse sanık şimdi Ey sesimi duymayan! Zalim, keskin nişancı Söyle ki, suya doysun yüreğimdeki sahra Söyle ki sabredeyim, kavuşmak neden sonra?
Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık Tatlanıp ballanır da, ruhu okşar kemancı Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer Yarını düşlemekse umudumdan da esmer Apansız ortalığa düşmeden kara haber “Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı! Ve vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara Kapanmadan gözlerim, sevinmeden mavera…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yüreğimdeki Sahra şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yüreğimdeki Sahra şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kimi zaman dalıp da o büyülü saate Çoğalıyor düşlerim sığmıyor ki dar vakte Akıl ki zorba ile kesilen o bilete Kanarak yola düşer beklemezken yabancı Ve artık başlar sızı; umut ki ağzı kara Tükettikçe düşleri, nasıl gülsün fukara
Zaman zaman kahredip bitsin diye bu çile “Sevmiyorum!” desem de bilirim ki nafile Savaşta mağlup benim galipse muhayyile Bu değişmez kurala gülerim acı acı Aşka bel bağlasam da uzamaz ömrüm, zira Bahtım ki hepten göçük ve hepten alabora
“Aman zaman” demedim canına düşkünüme Ne “Gel!” dedim dünüme ne de ki bu günüme Ama ganidir sevdam o gayrimümkünüme Bilirim ki kalbimde hep olacak baş tacı Kader bu! Ne denir ki, tutuşmayınca çıra Üşüyüp kahrolsam da yürürüm ardı sıra
Zaman çok şey götürdü, aklım bulanık şimdi Gönlümde bestelenen türküler yanık şimdi Aşk ateşine koşan gönlümse sanık şimdi Ey sesimi duymayan! Zalim, keskin nişancı Söyle ki, suya doysun yüreğimdeki sahra Söyle ki sabredeyim, kavuşmak neden sonra?
Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık Tatlanıp ballanır da, ruhu okşar kemancı Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer Yarını düşlemekse umudumdan da esmer Apansız ortalığa düşmeden kara haber “Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı! Ve vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara Kapanmadan gözlerim, sevinmeden mavera…
çok güzeldi tebrik ediyorum zor bir şiir çok güzel işin içinden çıkmışsın başarılar.
Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık Tatlanıp ballanır da, ruhu okşar kemancı Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora
...Duyguların dizelere aktarımı çok güzeldi.Tebrikler, sevgiler.
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer Yarını düşlemekse umudumdan da esmer Apansız ortalığa düşmeden kara haber “Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı! Ve vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara Kapanmadan gözlerim, sevinmeden mavera…
emeğine sağlık bütünüyle muhteşemdi haz alarak okudum emeğine sağlık saygımla
(aaabcc) kalıbının düşünüldüğü 7+7=14 hece düzeninde güzel bir şiir
bu tür şiirlerde girizgahın da bu kalıba uymasında sakınca yoktur
ayrıca; şiirin akışına ve kalıbına uygun olması için, acı / sancı /yabancı/ tacı / nişancı gibi kafiyelenmeye uygun bir mısranın final öncesi kıt'a da olması gerekirdi.
"Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora"
İlkin 6. kıtanın dördüncü dizesi eksikti. Şiiri kaç kez okumama rağmen bu eksikliği farketmemiştim. Sayfamı ziyaret eden ve değerli yorumlarını bırakan arkadaşlar da farketmemişlerdi, biri dışında...
Sayfamdaki çoğul ve tekil gösterimlere bakınca şiirin ziyaret edildiğini anlıyor insan. Ama demek ki kimileri sayfaya şiiri okumak için gelmiyordu...
Belki de sayfayı ziyaret edenlerden bu eksikliği ve şiirin giriş kıtasındaki yanlışlığı farketmemişlerdi. Ve belki de farketmiş ancak uyarma gereği görmemişler ya da şiirin bu durumda olması (yani eksik ve yanlışlarıyla) pek memnun etmişti birilerini... Bilemem, günah vebal boyunlarına...
Her neyse...
Şimdi, şiirdeki eksikliği ve şekil konusundaki (ki farkındaydım şekil konusundaki yanlışlığın lakin öylece bırakmıştım, bir bilenden eleştiri alabilmek adına...) yanlışı bildiren özellikle de dikkatimi eksik dizeye çeken Hilmi Yağız Bey'e ne kadar teşekkür etsem azdır.
İşte budur şiire el atmak ve şiir adına yararlı olabilmek. Eksik dize tamamiyle dalgınlığıma geldi. Ve belki de defalarca da okusaydım bu eksikliği farkedemeyecektim bakar kör misali...
Ve şimdi oldu. Eksik dize yerine geldi.
"Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık -Tatlanıp ballanır da, ruhu okşar kemancı- Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora"
Sözün özü: Tekrar tekrar teşekkür ediyorum Sayın Hilmi YAZGI. Okuyan gözlerinize, yön ve destek veren yüreğinize sağlık.
"Dilde harfler üşüyor dert dökemem maşuka Cesaretim dağ gibi lâkin bu aşk bambaşka Dar zamanlarda insan, yürüyünce bir aşka Felâketi olurmuş yüreğindeki sancı… Yalvarsam da tabibe sarılmaz ki bu yara Çok mutluyum der iken dertlere geldi sıra…"
Uzun süredir böylesi bir yorumu bekler olmuştum... Çünkü böylesi yorumları edebiyata gönül vermişler için bir kazanım olarak görüyorum. Ve şiir yoluna ışık...
İlk dörtlüğün ters olduğunu biliyorum. Önce doğru yazmış, sonra değiştirmiştim. Sonra tekrar döndüm şiire. Ufak tefek bir iki yerde değişiklik yaptım ama yine söz konusu dörtlüğe karışmadım...
"4 mısralı olarak yazmış olsaydınız, o zaman abab şeklinde başlaması gayet normaldi."...
Doğrudur üstadım.
Ve diyorum ki, yanlışımı farkedip, duyarsız kalmayarak ve üstelik zaman harcayarak yorum yazıp cevap verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Tek bir dizeyi değiştirmek zor değil. Bulunur elbet eksiltilen dizenin yerine bir yenisini ve uygun olanını eklemek.
Size yol göstermek, bizeyse gösterilen yolu takip etmek düşer. Galiba bu örnek veren, yol gösteren yorumun hatrını kırmayacak ve gösterdiği doğru yoldan gideceğim...
Ve sizi, sizin dizelerinizle selamlıyorum:
"Bugünkü gelişin başkaydı senin Gözlerin bitmemiş şiir gibiydi"
6+5=11 ile yazılan düz kafiyeli ( yani şiirin diğer dörtlüklerinin aaab kalıbında olması) hece şiirlerinde veya koşmalarda giriş dörtlüğü abab olarak veya üçüncü mısrada hiç kafiye aranmadan da yazılabilir. yalnız; sizin yazdığınız gibi 6 mısralık kıt'alar halinde yazılan 7+7=14 olan şiirlerde, şiirde kalıp değişikliği olmadan sonuna kadar aynı kalıpla gider. altılı mısralarla değilde, 4 mısralı olarak yazmış olsaydınız, o zaman abab şeklinde başlaması gayet normaldi. belirrtiğiniz gibi bu şekilde yazılmasına örnek şiirler çoktur.
altılı mısra ile yazılan bir şiirde, şiirin tamamında devam eden (aaabcc) kalıbının hem giriş hem de diğer kıt'alarda devam etmesi kanımca en doğru olanıdır.
bir kıta'da eksik bir mısra olmasının yenilik olarak düşünülmesi -bence- yanlıştır. elbette farklı düşüncelere de saygım var
Ve diyorum ki, aşağıya kopyaladığım konuda haklısınız... Ancak zaman zaman değişiklik deniyor ve kurallardan farklı bir yere yerleştiriyorum dizelerimi. Ve hatta bazen tek kafiyeli dizeler düşünüyorum.
Bu kurallar değişmez diyebilirsiniz elbette. Ama diyorum ki, bu kalıplar yıllardan beri aynı ve bizler hep yüzyıllar önce yazan üstadlarımızın şiirlerinden yararlanıyoruz. Halen de öyle... 7+7- 6+5 vs. Diziliş olarak da aynı...
Belki haddimi aşıyorum böyle yapmakla ama yine de deniyorum işte kendimce değişik biçimde yazmaları. "Vedasız Geceler" şiirim anlaşılmadı mesela... Yalnızca kurallardaki ölçüler göz önüne alındı ve yadırgandı kimilerince... Başka ne deyim ki...
"ayrıca; şiirin akışına ve kalıbına uygun olması için, acı / sancı /yabancı/ tacı / nişancı gibi kafiyelenmeye uygun bir mısranın final öncesi kıt'a da olması gerekirdi."
Ama yine de uyarınızı dikkate alacak ve uygun şekilde yazmaya çalışacağım. Gerçi bundan önceki hece şiirimi kuralına göre yazmıştım. Ama olsun, daha bir dikkat etmem gerek demek ki...
Siirin o kadar guzel daveti var ki dizeler arasinda cagrisimi , hasretleri , uzuntuleri ama dahasi kendinden emin oldugu mistik ve haleli havasiyla ; beni uzunca daldirdi deryasina ... Teknigindeki ustalik kafiyelerdeki uyum ve tini cok cok guzel .. Yuregimi biraktim buraya yine gelmek uzere ... Kutlamak duser payima usta kalemi guzel yuregi .. Hep sevgimle...
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer Yarını düşlemekse umudumdan da esmer Apansız ortalığa düşmeden kara haber “Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı! Ve vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara Kapanmadan gözlerim, sevinmeden mavera…
Ustaca kaleme alınmış etkili harika bir eser okudum duygulu ve içli çok güzeldi efendim kaleminizi yüreğinizi kutlar saygılar sunarım..
Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık Ve belki de tek düşle ağızdaki acılık Tatlanıp ballanır da, mest olur bağrı kara Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer Yarını düşlemekse umudumdan da esmer Apansız ortalığa düşmeden kara haber “Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı! Hem vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara Tükenmeden nefesim, sevinmeden mavera
mükemmel şiir düşmüş sayfaya akşam okudugum güzel şiirlerden biriydi gönül sesiniz hiç susmasın saygılar.
Kimi zaman dalıp da o büyülü saate
Çoğalıyor düşlerim sığmıyor ki dar vakte
Akıl ki zorba ile kesilen o bilete
Kanarak yola düşer beklemezken yabancı
Ve artık başlar sızı; umut ki ağzı kara
Tükettikçe düşleri, nasıl gülsün fukara
Zaman zaman kahredip bitsin diye bu çile
“Sevmiyorum!” desem de bilirim ki nafile
Savaşta mağlup benim galipse muhayyile
Bu değişmez kurala gülerim acı acı
Aşka bel bağlasam da uzamaz ömrüm, zira
Bahtım ki hepten göçük ve hepten alabora
“Aman zaman” demedim canına düşkünüme
Ne “Gel!” dedim dünüme ne de ki bu günüme
Ama ganidir sevdam o gayrimümkünüme
Bilirim ki kalbimde hep olacak baş tacı
Kader bu! Ne denir ki, tutuşmayınca çıra
Üşüyüp kahrolsam da yürürüm ardı sıra
Zaman çok şey götürdü, aklım bulanık şimdi
Gönlümde bestelenen türküler yanık şimdi
Aşk ateşine koşan gönlümse sanık şimdi
Ey sesimi duymayan! Zalim, keskin nişancı
Söyle ki, suya doysun yüreğimdeki sahra
Söyle ki sabredeyim, kavuşmak neden sonra?
Bir zaman daha böyle sürüp gider bu çığlık
Saldırıp duruyorken düşlere hasret açlık
Belki de bir tek düşle ağızdaki acılık
Tatlanıp ballanır da, ruhu okşar kemancı
Bir buselik tat ile mest olur bağrı kara
Ne ayazlarda üşür ne de savurur bora
Ahir zaman dediğim ömrümün durduğu yer
Yarını düşlemekse umudumdan da esmer
Apansız ortalığa düşmeden kara haber
“Seviyorum seni!” de, ey gönül ayartıcı!
Ve vuslata beş kalsın, uzamasın bu ara
Kapanmadan gözlerim, sevinmeden mavera…
çok güzeldi tebrik ediyorum zor bir şiir çok güzel işin içinden çıkmışsın başarılar.