şimdi bir sahil kenarında olmak uçsuz bucaksız kumsalın bir ucundan diğer ucuna martıların söylediği şarkıya ıslık çalarak yalınayak yürümek vardı ellerin avucumda
yürümek vardı gölgendeki ayak izlerinden başlayıp ruhunun derinliklerine doğru ıslanmak vardı şimdi tepeden tırnağa sırılsıklam sana inşa ettiğim gümüş rengi şehirde adını haykırıp kırlangıçlara hicran yüklü şarkılar dinlemek vardı
içimden yağmurlar geçiyor dövüyor ruhumu dalgalar titriyor dudaklarım hadi herşeye inat koyalım üstüste tüm uçurumları en yükseklerden getirelim ütopyayı çalkalansın g-özümüzde mavi
şu yıldızlar, yer, gök ve ay şahit olsun bütün dereler denizlerden aksın ki o iki kelimeyle vuralım birbirimizi
gitmek vardı şimdi limandan kalkan yunan bandıralı gemiye inat güneşe doğru açılmak sevmek gibi, aşk gibi gelmek vardı
takvimler şubat ayazını gösterirken hoşgeldin haziran demek vardı
ah! bilsen... dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
Seslendirme: Olgun Onur Kendilerine nezaketi ve emeği için çok teşekkür ederim. Saygıyla...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
S/us Düşlerim Konuşuyor... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
S/us Düşlerim Konuşuyor... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hastalık bizi de vurdu ki, sayfaya ve şiirlere uzak kldık. O kadar çok bilgi var ki doğrusunu yanlışını ancak Rabbim bilir. Aşı da olduk, mesafede tanıdık tecellinin önünde tüm tedbirler nafile...
İlk kan dökümünden beri dünya böyle. Hırs, heva, heves ile beslemişken, kıskançlık ile betimlemişken ruhumuzu inayet adına gömdüğümüz nice sevdalar, nice güzellikler var oysa. Hazan sonu kış olsada cemreler biliriz yakında, biliriz ısınacak, yeşerecek günler. Nedense bildiklerimize inat davranışlarımız yok mu? Belki de bizi diğer canlılardan ayıran yegane sebeb ve bizi insan eden gerçek.
Hiç mi boş olmaz sayfanız? Boş geldik dolu döndük. Yüreğinize sağlık...
ah! bilsen... dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
Her ne kadar yaşama /yaşanmışlıklara paralel ve ters yürümelerimiz olsa da vaktim oldukça sayfanızı ziyaret ediyorum. Güzel Şiirlerinizden /Varlığınızdan haberdar olmak güzel duygu. Saygı ve selamlar
her şiirinde duygusal yoğunluğu yaşıyor ..ben gizlerini çözdükçe o yeni gizlerin labirentlerinde dolaştırıyor okuru..inatla çözmeye çelışıyorum..şairin dünyasına girebilmek için onun şiirdeki metaforlarını yakalamak gerekir.. çok hoş bir şiir okuttu banave dinletti ...tşk
''gitmek vardı şimdi limandan kalkan yunan bandıralı gemiye inat güneşe doğru açılmak sevmek gibi, aşk gibi gelmek vardı ''
gitmek düştüğünde içimize bi' şey olsa ve gitsek .. bir şekilde gelirdik nasılsa , güneşe doğru yol alınca sırtımıza aşkı verirdi gitmeler gelmeler bir olurdu işte...
''takvimler şubat ayazını gösterirken hoşgeldin haziran demek vardı ''
hangi mevsimde olduğumuz fark etmez çoğu zaman içimizden devşirirken takvimleri , bamtelinde takılmışsak bir soğuk rüzgara ansızın , dönerdik hazirana..
''ah! bilsen... dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...''
bazen diyememek bazen duyuramamak var kalksın sebepler ne olursa olsun gel gel
ne güzel dizelerdi.......boğaza düğümlenen hıçkırıklar gibi....etkileyen...inciten...kutlarım şairem...değerli...yüreklerinizi...emeğinizi...hep sevgimle
tek hecedir aslında dil de üzmez lakin öyle bir can yakar ki. gel diyememek. uzadıkça uzar dünya o vakitlerde dünya sürgünü bitsin istersin bitmez gel diyemeyeni beklersin gelmez. dua ile kardeşim şiiri ruhumda duydum
şimdi bir sahil kenarında olmak uçsuz bucaksız kumsalın bir ucundan diğer ucuna martıların söylediği şarkıya ıslık çalarak yalınayak yürümek vardı ellerin avucumda
bazen bogazımızda biriken ne çok keşke var söyleyipte kaçtığımız yanlızlık gemileri şiir pek çok yolculuğa çıkardı beni tutuldum bir an,sevgilerimle...
Nasıl okumamışım bu kadar çok şiir okurken siteden şaşırdım kendime.. ve böylesine güzel duyguları kaçırdığım için üzüldüm kendi kendime..yüreğin sesi yüreğimin sesi oldu adeta.. sessiz sakin fakat çok sesli bir aktarım tane tane kelime kelime,,, şiir güzel çok güzel.. şairem kutlarım kaleminizi saygı ve sevgilerimi bırakarak sayfanıza...
şimdi bir sahil kenarında olmak uçsuz bucaksız kumsalın bir ucundan diğer ucuna martıların söylediği şarkıya ıslık çalarak yalınayak yürümek vardı ellerin avucumda
dinlerken götürdü şiir yorum beni ...yürekten tebrikler alkışlar her iki yüreğede..saygılarımla..
ah! bilsen... dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
Duygular tavan yapmış güzel bir sesleniş yaza ve martılarada özlem sevgiye hasret hepsi var bu şiirde tebrik ederim selam ve saygılar ...
ah! bilsen... "dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi... "
gel diyememek daha ağır basıyor her seferinde... ki ondan olsa gerek içimizin bunca karanlığı
... ... farkı farkeden, gözler değil yüreklerdir ... o yüreklerdir ki ; özel yaratılmışlardır ... yaşarken kıymet bilmek gerek ... keşke dememek için ... değerin değerini bilmek vardı o zamanlaredan ... vardır da ; gel de söyle şimdi neye yarar ... o canlar ki ... şimdi şiir oldular !...
... hep derim ; yazdıran şiirlkere bayılırım ... böyle dedim ve yazdım ben !...
sevgilim, işte eylül ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
zaman ki sonsuzdur bitmemiş şiirler gibidir.
bazı hüzünleri bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (isteğin bulanık kıyısında).
bundan değil midir bizim aşkımızda sürekli bir akşam hüznü vardır.
ilhan berk
Gönlümün unuttuklarını hatırlarım sayfanızda özlerim öyle çok özlerim bu yüzden yetmez bazen A 'dan Z ' ye yetmez ki harflerim Çok sevdiğim kaleminizin hüzüne vuran tınısında hep bir eylül yangınına koşar çiçeklerim ''Sevgi açığını kapatmak için değil midir zaten ? Kalbi olanların,Hayatın fazla mesaisine kalmaları?...'' Çok teşekkür ederim .Var olsun eşsiz yürek sesiniz hep sevgimdesiniz ....
Huzun siir'i bu kadar akıcı ,, bu kadar etkileyici islenebilirdi... İmgesel temelli ,, duygu ve dusuncenin girisim yaptigi ,, Guzel ve değerli bır siir...
ah! bilsen... dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
Güzel ve dokunaklı bir çalışma.Yüreğe ve üfleyen nefese sağlık.EYVALLAH...
kırıkçırpınış tarafından 2/23/2012 11:42:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aslında sırf seslendireceğim diye katledilen şiirler yüzünden şiirden soğuyacaktım. Ama bu son zamanlarda dinlediğim en güzel şiirlerden, dokusuyla, tınısıyla çok güzel. Yüreğine sağlık.
Akılda kalan ve okunan… Her kelimeye katılan duygu ustalık ister… Derinliklerde işlenmiş dizelerinden duygularla dolu ve ustaca yazılmış harika bir şiir okudum… gerçek şiir tadında…
Yorgun kolların kanatlarına tutunarak bir aşkın sarmalını götürürüz dudaklarımıza, ertelenmiş coşkuların banklarında oturup ufku gözleriz, içimizdeki yalnızlık duvarına şiirlerimiz çarptıkça. Gölgeler, izli bir mermi gibi iç çekerken geride Her şiir kanamalı bir sığınaktır, aşk çeker yüreği derinler. Tebrikler.
ağıtlar ıslık çalar dilimde son bir umut belki derken yanmışım kül yığını elimde susmuşum yar gönlünde us düşlerim konuşuyor kalbimde ... tebrikler saygı ile...
Ah o denilemeyenler...hayatımızın akışını değiştiren bir kaç kelime... Şiir adından,müziğinden ve seslendirmesinden tam bir müstesna.İç döküşü.Kutlarım.
Sen sus, gözlerin konuşsun gibi...Özlemlerin, hasretin vuslata özlemi...Uykuyla dargın gözler ve uçlarında uzun kirpikler...Kırpıştırmaktan belki de kuruluktan yorgun.Suni göz yaşı damlası nemlendirir mi bilinmez, giderir mi kuruluğu... Ne yağmur, ne kar, ne de Şubat ayazı engel değildir yalın ayak koşmalara.O koşuş ki finali vuslatadır, düşlerden gerçeğe adım adım.Yeter ki ertelenmesin.
Gri bir şehrin, gri bir semtinden başka diyarlarda kırlangıçlar duyacaklardır dalgaların kıyıya vuran sesini...O özlemi...Ve sabırla bekleyeceklerdir yaz mevsimini.Kaçıncı Haziran'dır bilinmez.Ama o Haziran'ı beklemek de umuttur.Bilir ki umutlar ruhun gıdasıdır.Vazgeçilmezidir.Olmazsa olmazıdır yaşamın.
Fırtınaya tutulmuş gemi, sığındığı limanda biraz daha tutuklu kalsın, belki de tutkulu sahile...Şehre...
Korkmadan, çekinmeden söylenmeli o iki kelime.Hem de vakit çok geç olmadan.Ya seni seviyorum ya da kendine iyi bak gibi...
Düşündürttünüz ve yaşattınız.Gözlerin kurumuş membaından ince bir damardan gibi akıttırdınız yaşları.Kutluyorum Sn.Şair.
ah! bilsen... Dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
ah! bilsen... Dudaktan dökülemeyen o iki kelime gibi içim konuşuyor dinle karanlığ(ım)a ışık ol sız içeri demek gel . . gel demek/diyememek var şimdi...
harika duygu seli içinde çok güzel bir şiir dost kutlar sevgiler sunarım...
İlk kan dökümünden beri dünya böyle. Hırs, heva, heves ile beslemişken, kıskançlık ile betimlemişken ruhumuzu inayet adına gömdüğümüz nice sevdalar, nice güzellikler var oysa. Hazan sonu kış olsada cemreler biliriz yakında, biliriz ısınacak, yeşerecek günler. Nedense bildiklerimize inat davranışlarımız yok mu? Belki de bizi diğer canlılardan ayıran yegane sebeb ve bizi insan eden gerçek.
Hiç mi boş olmaz sayfanız? Boş geldik dolu döndük. Yüreğinize sağlık...
Selam dua en içten saygılarımla...