MERHAMETİN TÜRKÜSÜ…Bir aksi sedayı vurur Buğusuna nispet penceremin Kan rengi bir şafak gürlemesi Kora kor uçuşur yalımlarda. Bir çift göz süzülür yıldızlardan Bir katrelik yaşam, Darendelik rayihasınca saplanır umuda. Tepeden tırnağa aşktır dünya, Islanmış caddelerin ezberinde gökkuşağı Ve dilindedir kubbenin dizelerim. Kaçışır son huzmelerinde gecenin Korkak bir kedi gibi ölüm, Sataşır olanca çıplaklığıyla çocukluğuma Çelik bir sürgü olur göğsünün kafesi, Sonsuzluk telaşında adımlarıma fer, Ömrüme bereket. Kutsaldır ay ışığı gölgelerinde her damla Eker dört mevsim yurdum ocağına Bire bin, gül tomurcuğunca sevdayı. Tebessümüne boyanır afak, Hikâyence ak. Sır gibi büyür derinliği aynaların Sıradanlığın paramparça harflerinde Yeniden yazılır sözleri devranın. Lirik ve masum vurgularıyla Çağlar destansı bir musiki, Arz ve güneşin öpüşme saatlerinde. Alın teri kadar insanca, Ve berrak bir mavide Kurşunlar saçarak karanfillerden Davetkâr bir el uzanır iki yandan. Kucaklar, aydınlık yüzlerin çizgilerini Sınırlarınca geniş bir coğrafyada, Söylenir durur, şimdiden geleceğe Katmerleşir merhametin türküsü; Kardeşlik hükmünce saf, Bir yürekten öbür yüreğe… |