DOĞUNUN DİYALEKTİĞİ
su şafağa dönüşür ve güzün felsefesi
yaprağı akarına bırakmak günün yasmağını örtünür bir tekke nefesi gibi usulca açılır toprak sesin kendini güle ve gülün kendini sessizliğe dönüştürmesi gibi kendi kendini yağmalayarak odur şafağı dönüştüren ölüme bu yağma sanki yıkık hanların bir yazından baç alınan erguvanların üzerinde bir dağ, örneğin nur hak olup geçmiştir olum hangi denizleri gezmiştir bilinir ama mutlak bir büyük hasretle kolan vurarak çıkar kalbimin önüne bir doğudur ki o. gülerken bile bozlak hep susmuş, evet, ve nasıl ki sevdayı gök ekinler gibi tırpanlıyarak yeni sevdalar üretmiş, ve susmak yeniden gök ekinler göğertmiş göğertecek de, gurbeti sılaya bağlayarak su şafağa dönüşür ve güzün felsefesi yaprağı akarına bırakmak |