(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sana Sustuğumda şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sana Sustuğumda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
�Sana sustuğumda ellerim üşürdü belki de, Ve uzaklığını ilk fark eden onlardı.� Susarsam, çığlık olur bakışlarım. Konuşsam, yalnız kalırım. İklimini kaybetmiş avuç çizgilerinde geziniyorum, Ekmek kokuyorsun bana. Bazen de kan. Çürütüyor bu -sen-, yalnızlık, beni. İçilen sigara. Paslanmış kulaklarımdan dilime ulaşan sözcükler. Susarsam, çığ düşerim sana. Elin, parmakların buz keser. Sen, kalbim, buz, kesersin. Şiirini kaybetmiş bir şiirciyim desem gözlerimden anlarsın. Oysa gözlerimdi beni sana hatırlatan. Yalnız kalışımın adıydı. Sana aşkı fısıldayacaktım oysa. Delice korktuğum ve daim uzağında kalmayı yeğlediğim bir yoldan bahsedecektim. Ölmek gibi bir yoldan Sonunda ona çıkan bir yoldan. Şimdiyse ölüm demliyorum gözlerimde. Ben de senden kalanlara. Ve bir yol var sonu sana çıkan. Bir yol var korktuğum. Bir yol, ölmek gibi. Kahverengi acılar sızıyorum bir aşkın dizlerinde. Küçük bir çocuk ilk günahını bir kadına hesap vererek çekiyor. Titreyişler hep ona. Terler ve yapışkan içi boş sevişmeler. Sol yanımdan intiharlar kusuyorum. Başıma dayadığım tüm mermiler senden seken yaralı bir silüeti hatırlatıyor. Gölgelerin fısıldayışları dudaklarımda, Kızma. Tozlanmış bir pikap ızdırabı sanki. Köhnemiş bir aşktirist. Ama bir yol var sana çıkan. Bir yol, tüm cüretkar düşlerimin son bulduğu. Ben, benden habersiz senle senin yamacına varıyorum. Kendim gibi bir soru işareti gösteriyorsun. Başıboş, sahipsiz, şiirsiz bırakıyorsun beni. Gitmek eğliyorsun kendine. Ben de susmak. El değmeden yaralarıma, yaralarınla, kan kaybından ölüyorum. Sözlerim bir yoldan emanet bana. Her şey senden emanet Ve Suskun bir emanetçi zaman, Topal kalmış tüm sevdaları deniz mavisi düşlerle buluşturan. Altı harflik bir isim zindanı. Sana müebbet kalan ben. Alaca bir akşam vakti yaşayan sen. Benim unutmaya çare aradığım, Kim bilir beklide senin unuttuğun ben. Dumanımsı gözlerinden çıkarabildiğim karanlık bir gülüş. Özlemden yapılma bir kırlangıç ölüm diyor bana senden. Bir Ankara düşlüyorum gözlerinde. Bir Mardin,Sivas. Bir Anadolu. Nasri bir kibirle kayboluyorsun avuçlarımda. Kendimi zorluyorum nefretten öteye gitmemek için. Sen bir doğu nasıl talan edilir onu görmek istiyorsun. Ben anladığım kadar, tadarcasına, yok olurcasına AŞK olmak istiyorum sana. Kimliği kirlenmiş bir geçmişimle karşıma dikiliyorsun. Ateş kusuyorsun dişlerinin arasından. Git diyorsun bana kendin gibi bir kente. Sürgün diyorsun.
Deniz Pınar (mavisecki)
Duygusal bir sevgi şiiri, şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
Farklı kalemsiniz.Özgür ve bağımsız her sözcük. Sanki çığlık çığlığa bağırış gibi her satır..İsyan gibi. Seviyorum farklı kalemleri okumasını.Anlatılmak istenen net ve açık.Güzeldi adaşım Deniz . eyvALLAH şair. Seslendirme var diye bakındım ama sanırım yok ..
�Sana sustuğumda ellerim üşürdü belki de,
Ve uzaklığını ilk fark eden onlardı.�
Susarsam, çığlık olur bakışlarım.
Konuşsam, yalnız kalırım.
İklimini kaybetmiş avuç çizgilerinde geziniyorum,
Ekmek kokuyorsun bana.
Bazen de kan.
Çürütüyor bu -sen-, yalnızlık, beni.
İçilen sigara.
Paslanmış kulaklarımdan dilime ulaşan sözcükler.
Susarsam, çığ düşerim sana.
Elin, parmakların buz keser.
Sen, kalbim, buz, kesersin.
Şiirini kaybetmiş bir şiirciyim desem gözlerimden anlarsın.
Oysa gözlerimdi beni sana hatırlatan.
Yalnız kalışımın adıydı.
Sana aşkı fısıldayacaktım oysa.
Delice korktuğum ve daim uzağında kalmayı yeğlediğim bir yoldan bahsedecektim.
Ölmek gibi bir yoldan
Sonunda ona çıkan bir yoldan.
Şimdiyse ölüm demliyorum gözlerimde.
Ben de senden kalanlara.
Ve bir yol var sonu sana çıkan.
Bir yol var korktuğum.
Bir yol, ölmek gibi.
Kahverengi acılar sızıyorum bir aşkın dizlerinde.
Küçük bir çocuk ilk günahını bir kadına hesap vererek çekiyor.
Titreyişler hep ona.
Terler ve yapışkan içi boş sevişmeler.
Sol yanımdan intiharlar kusuyorum.
Başıma dayadığım tüm mermiler senden seken yaralı bir silüeti hatırlatıyor.
Gölgelerin fısıldayışları dudaklarımda,
Kızma.
Tozlanmış bir pikap ızdırabı sanki.
Köhnemiş bir aşktirist.
Ama bir yol var sana çıkan.
Bir yol, tüm cüretkar düşlerimin son bulduğu.
Ben, benden habersiz senle senin yamacına varıyorum.
Kendim gibi bir soru işareti gösteriyorsun.
Başıboş, sahipsiz, şiirsiz bırakıyorsun beni.
Gitmek eğliyorsun kendine.
Ben de susmak.
El değmeden yaralarıma, yaralarınla, kan kaybından ölüyorum.
Sözlerim bir yoldan emanet bana.
Her şey senden emanet
Ve Suskun bir emanetçi zaman,
Topal kalmış tüm sevdaları deniz mavisi düşlerle buluşturan.
Altı harflik bir isim zindanı.
Sana müebbet kalan ben.
Alaca bir akşam vakti yaşayan sen.
Benim unutmaya çare aradığım,
Kim bilir beklide senin unuttuğun ben.
Dumanımsı gözlerinden çıkarabildiğim karanlık bir gülüş.
Özlemden yapılma bir kırlangıç ölüm diyor bana senden.
Bir Ankara düşlüyorum gözlerinde.
Bir Mardin,Sivas.
Bir Anadolu.
Nasri bir kibirle kayboluyorsun avuçlarımda.
Kendimi zorluyorum nefretten öteye gitmemek için.
Sen bir doğu nasıl talan edilir onu görmek istiyorsun.
Ben anladığım kadar, tadarcasına, yok olurcasına AŞK olmak istiyorum sana.
Kimliği kirlenmiş bir geçmişimle karşıma dikiliyorsun.
Ateş kusuyorsun dişlerinin arasından.
Git diyorsun bana kendin gibi bir kente.
Sürgün diyorsun.
Deniz Pınar (mavisecki)
Duygusal bir sevgi şiiri, şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.