Sen Ben Oldun
Sen , biz olamadan ben oldun.
Aşk acısı kokan ellerime , Dikenlerden dikilmiş bir yalnızlık bıraktın. Sayende ellerime baktığımda gördüğüm saçların değil. Gördüğüm bazen koca bir acıyı , bazen büyük bir yalnızlığı anımsatıyor. Ama kocaman olan , büyük olan da ben değilim. Belki suskunluklarımızdan doğan çığlıklarımız , Belki de yalanlarla donanmış , kulak zarını alt üst eden İki kalbin "aşk" diye atışıydı büyük olan. Ama ne fark eder ki şimdi ? O büyüklüklerin yanında ben kocaman bir sıfır olmuşken , Varlığının varlığı , ne kadar avutabilir ki beni ? Ellerimi tuttuğunda işte o an biz "biz" olacaktık. Ama ellerin gelmeden acın doldurdu parmak aralarımı. Sayende aynalara da bakamaz oldum artık. Aynadaki ben’e bakamıyorum , onu tanımlayamıyorum. Yakından baktığım ben , Uzaktaki "sen"i hatırlatıyor. Tebessümlerim düşüyor , neşem kayboluyor gamzemden. Uzaktaki sen’i hatırlatan hatıralarım mürekkebe dönüşüyor istemeden. Mürekkep kan oluyor , kanatıyor sayfalarımı , Satırlarıma satırlarla saldırıyor ; Aralıyor yaralarımı... Mürekkepte bile sensiz’liğin hançerleriyle mücadele veriyorum. Sen bu kadar acımasızca , sen bu kadar gaddarca sıçaramışken anıma ; Söyle bana ben nasıl canımdan anını çıkartabilirim ? Nasıl anımdan canını çıkartabilirim , Nasıl kanımdan canımdan anılarımı atabilirim ? Saklansam kalp kapakçıklarıma kurtulabilir miyim senden ? Ama nafile. Bir bir tatlı sözün yine çıkarır beni oradan. Saklansam karanlık gecelere saklayabilirler mi beni senden ? Ama o da nafile. Güneş misali tebessümün ele verir yine beni. Kaçamıyorum senden , kaçamıyorum acılarından. Sen ben olmuşken ; Söyle bana ben nasıl ben olabilirim. -Emre Ay- |