Koşuyorum
Koşuya nereden başlasam?
Önümde oyuncak tavşanlar, ardımda hırslı köpekler… Ve en öndeki ben miyim? Değilim ki neden çekti ayağımdan arkadaki boz renkli olan? Peki öndeki dalmaçyalı neden düştü de kalkamadı … Oynamak için çok mu öndeydi? Hayır değildi… yorulmaz hırsım öğütledi ya bana da öndekinin önü, en öndeki, onun önü ve daha önü, en önü ve aşmış bir çaresizlik: nerenin önü? Ayağımda toprağın sıcaklığını hissediyorum.. Ve ensemde diğerlerinin soğuk nefeslerini Bacaklarım durmak bilmiyor,hep aynı harmoni aynı periyot Düzenime karşı mı çıkacak ki kalbim, ve olması gerekenler? Ne gerekiyor sahi? Neden ezmek zorundayım diye mi soruyorum? Ne için koşuyoruz? Ya önümdekiler durursa ve onlara takılır düşersem, koskoca koşu berbat olur da, hepimiz birer bacağımızı kaybedersek, ya da kalbimizi? Kalbim olmasa da sadece bacaklarımla mı idare etsem… Peki bacaklarımdaki cesareti kim verecek? Buruşmuş beynim olduğunu hiç sanmıyorum. Ve kırbacı vurdu sahibim koşmaya devam ettim düşünmeden aynı periyot aynı harmoni… |
Sevgili Submarine,
Edebiyat Defterinde, şimdiye kadar yayınlamış olduğunuz tüm eserlerinizi okudum ve şiire aksettirdiğiniz yazım üslubunuzu çok beğendiğimi itiraf ediyorum.
Muazzam anlatımınızla; anlam yüklü, hakikatli, şiirlerinizin menşei olan ve yaşayan duygu hazinesi yüreğinizin çağlayanı katiyen susmasın zira; mahrum kalmak istemem yazılı paylaşımlarınızdan.
Selam, sevgi ve saygılarımla...