Kuğu ve kadınhayata canhıraş kanat çırparken, yüreğe saplanan sevda ümitsiz baharı solmuş, boynu bükük naçar kadının içinde zindanlar ve o zindanlarda hapsettiği duyguları var bir kuğu edasıyla süzülür kadın endam a çekilmiş tül ve şal kadın raks eder yaşam perdesinde kuğu duru sularda bembeyaz gelinlikle o haşmet yansır ay ışığı misali kadın sular kadar saf, temiz, ferasetli kuğu kadın kadar vakur ve asil şimal tenini okşarken can ürpertileri bütün hayalleri maziye gömülür o esna boyun büker kadere sancıyla gerçekleri doğurur zaman mahkûm’dur reva olanı yaşamak oysa güneş gibi ışıldardı o bakışlar ok gibi yüreğe saplanır ıslanan kirpik karanlık kaderine güneşi batar yaşam figürleri zor bir tango kör bir kurşunla kıyılır nikâhı ölüm beyaz kadar saf ve temiz, siyah kadar karanlık ve ürkütücü kuğu, avcı kadınsa kader kurbanı Mustafa bertan |
Beğenimle okudum... Kalemi ve yüreği Tebrik ederim. Selam ve saygılar. İyi geceler.