Kavganın Harcırahı“Ürkek bir hezeyandan başka Ne kaldı elimizde sevecek…” Tarifsiz acılar gibi; Gölgeleri savruluyor günün Bir izmarit dumanında avuntu Ve genzi yakan buluşmalar Ciğerlere iyot kokusu siner Hançeresiz boşluklardan… Bir mum yak! Alevinde gizlensin anılar Hiç yaşanmadı diyemezsin Ya da ölüm andı içilmedi Gölgesiz şehirlerin hurçlarında Kayıpları topluyor çocuklar Kızıl bir öfkenin arkasında Sekerek… Ve bir oto şasesinde infilak Yer infilak/gök infilak Bir acı boşluğunda İki kanat çırpışı Kan sızıyor Yanakları Serçenin… Hangi el Kırılası bendinden Umuda zehir kusan Hangi dil zehirli Dili kurşun Eli mavzer Kırılsın! Demiyorum “kırılma da gör beni” Gör ki şafaklar uyansın Kini meczup uykusundan Özgürlüğü büyüt yüreğinde Çünkü kuşlar öyle rota bulur Ve öyle nikâhlanır sevgiler Yetimleri saymazsak Sarsaktır ölüm kimine Kimi ise baş eyler zalime Dirilerek gider kavgaya Bölerek uykusunu Kefeni yastık Yüreği can… Öder harcırahını sevdasının Ölüm haczi dayanmadan kapıya Erkekçe... 24 Ocak…UĞURLAR OLA… |
Demokrasi şehidinin arkasından...Daha katiller yakalanamamışken...
Ne demişti Mehmet Ağar.'' Bunun katili bulunamaz..Bu yapıdan bir tuğla çekerseniz, duvarın tümü elinizde kalır''..
Keşke o duvar elimizde kalsa..
O duvarlar yüzündendir ki bu ülkenin yiğit evlatları canlarından oldular.O duvarlar yüzündendir ki sesler kısık,kitaplar yasak ve
özgürlükler kısıtlı....
Şiiriniz çok çok güzel...
Bravo şair....