Kar altında üşüyen toprağın sessiz çığlığıdır
Hırçın ellerimin kelepçeli suskunluğu
Kazma kürek gömmek isterken hüznümü
Baş kaldırır ayaküstü örselenmiş benliğim



Çıkmaz sokak ta kıstırılmış ihtiraslarım
Neden başlamıştı bu kovalamaca
Ne zaman bitecekti belli değil



Köşeye sıkıştırılmış kanadı kırık serçe ürkekliğinde yüreğim
Usulsüz kavgaların nedeniydi, duygularda saklı çaresizliği
Savaş karşıtı bir hayat, pusu kurmuş siyah geceye inat
Sabi sübyan duygularım baharın özleminde şimdi
Kaç mevsim geçti



Filistin askısında…
Ana avrat sövmelerin bu kaçıncı şuur bozukluğu
Aleni ortada ihanetler, ruhu kaybolmuş insanlığın
Psikoloji kitaplarında gizli kalmış derin konular bunlar
Nerede kalmıştık… Kaçıncı sayfasında
Yok, mudur satır aralarında,
Pas tutan umutların oksitlenmiş deşifresi



Militan düşünceler karıştı beynime körelmişliğin kurgusunda
Bir dahaki sefere sık dokuyup sık elerim dostlukları


Kaç faşist sorgudan geçtim imkânsız kayboluşta
Anti militarist, sıcak dostluklara hasret,
Sırtından vurulmuş sere serpe yatar
Ağzı süt kokan gencecik idealist

…….

Göze girmeye kararlı
Pentagon esaretinde kapacak madalyayı meraklı



Kazanmak isterken ruhum seni
Özenip durduğun şeytanın yerini kapmaya çalışma
Kahraman olmayı bırak… Sen insan olmaya bak
Aldanma sakın bu sahte pırıltılı ışığa
İçini üşüten bu sıcak___belli ki soğuk____ kış güneşi




Serhat BİNGÖL 16/01/2012