Allah'ın Sevgisinden Mahrum Kalmak
Azap:
Diyorum ya insan Kendi kendinin kurdu; Kalırsa bir başına, Rabbinden uzak O zaman azap üstüne azap, Tuzak üstüne tuzak. Ne sevgili Ne dost Azap mahrum kalmak, Kimsenin kimseye yardım edemediği günde Azap üstüne azaptır insanın kendine ettiği Kör kalırsa hakikate burda Dünyada, Ne sevgili kurtarır bu mahrumiyetten Sevgiliyi veren Rabbi bilmezse kişi Gerçekten mahrum kalır ebedi saadetten. Emanet değil mi şu yer şu gök Emanet değil mi şu verilen beden, mal, eş, dost... Neyi götürür insan ahir olan yurda Kendini bu yere ait toprak, ağaç, çiçek böcek gibi düşünürse İşte azap başlar bu düşüncede... Bir düşün ki şu geçici dünya yerinde Bir simit bir susam tanesinin hesabı sorar şu aciz kullar Kimseye bir dirhem hesapsız bir şey verilmezken İnsan tüm varlığının sahibi yokmuş gibi nasıl yaşar Bu azap değil midir? Sana kendini vereni bilmemek Hatta nankörlük edip Görmezden gelmek. Evet, Gün gelir zaman döner Hayaller kaybolur gerçek getirilir. Gerçektir artık yaptığın her şey İyilikler altın kaplarda Kötülükler görmek istemediklerimiz ne varsa Gelirler birbir. İşte o zaman başlar azap İnsan nankörlüğü tercih ettiğini anlar ya Ne büyük azaptır o Yücelmek varken dünya da Cennete yürümek varken Azap çukurunu kazmak Ve ne büyük yalan Hesapsız, kitapsız bir hayat yaşamayı ummak. Allah’ım Bizleri bağışla Bizleri ahiret gününde Senin sevginden mağrum olan Senin ilgilenmediğin kullarından eyleme Rabbim af ve mağfiret eyle Biz senin kulun olma şerifine talibiz Biz bu isteğimizle huzuruna gelen Sana dünyada iken, şu anda Gönülden güvenen Kendinden başkasına da faydası dokunan ameller işleyen Kınayanın kınamasına aldırmadan hakkı söyleyen hakkı yapan Hak yol üzerinde daim olanlardan eyle, Yalancı günahkar, düzenbaz En büyük yalanı kendine söyleyen iki yüzlü, münafık, Nankör kullarından eyleme Karanlık dünya gecesini vahiyle aydınlatansın Ahiret sabahında yüzleri ağaran kullarından eyle Amin Amin Amin (Ocak 2012 İstanbul) |