Farklı Yerlerde AraftayızErken başladık hayata ve geç kaldık yaşamaya, hem de hepsine merhaba diyecek yaşta... Hep yasakların üst katlarında, hayatın arka sokaklarında emzirilmiştik seninle. Farklı noktalarda, başımız kıble hizasında. Ne çok korkular biriktirmişlerdi sol cebimize, hatırlasana. Üstüste koysan Kaf’ı gölgede bırakıcak büyüklükte. BİZ gölgemizi sağa çekip karışmasak da etliye sütlüye, kazanın dibi hep BİZe düşerdi en kömür haliyle. Korkuttular BİZi AŞktan, insanlardan, yaşanılası hayatlardan, insanca yaşamaktan... Söylesene, neyimiz vardı BİZim? Neyimiz ardı? İki kulaç farkla hayata geç kalmak reva mıydı? Yol ortasına bırakılan taş gibiydik. Haneye duvar olmak varken seninle, ortadan kaldırıp kenara çektiler BİZİ, örüp aramıza yasak duvarlarını. Şimdi farklı yerlerde araftayız, aynı sürgünün kelepçesiyle. Ama aynalarımız dönük aynı gökyüzüne. Aynı duayla, aynı sevgiyle. Yasaklayamayacakları tek şey bu işte! Gülşen Mavi |
aynı sürgünün kelepçesiyle...
Ama aynalarımız dönük aynı gökyüzüne...
Aynı duayla, aynı sevgiyle....
Yasaklayamayacakları tek şey bu işte!
Yaşanılmamışlıkların özlemi...
Orta yaş biz gibileri anlatan dizelerdi sanki...
Yanık ekmek yersen para bulursun dediler,hep yanık ve bayat ekmekleri yemeye çalıştık (Ekmek tabi ki baş tacımızdır),
yanık yemek yersen...,şunu yaparsa,bunu yaparsan...şu olur bu olur,şöyle olursa .... olur vs,vs...Evet hepimiz buna benzer öğütlerle,tabularla büyütüldük adeta...Yasaklar,ayıplar vs,vs...Geçip giden gençlik yılları ve yaşanmamışlıkların ardından,geçmişe ve gençlik duygularına özlem...O günler sanki bir başka güzeldi her şeye rağmen,öyle değil mi sayın şairem...
Efendim kutluyorum güzel gençlik kokan dizelerinizi...
Selam ve saygılarımla...