GÖLGELER
kadın hakimi oldu sonunda
kendi yabanıl övüngenliğinin kırdı kendine kalemi kalbindeki kamburu bir deveye yükledi çöl oldu düşleri zarfına inanmayan bir puldu şimdilerde mühürledi mektuplarını kanatları kırık güvercinlere dili susuz kaldı başka ağızların sebilinde gülüşleri sırtlan düşlerin çölü daha da büyüdü kurguların üstünden günden güne güneş yüzünde doğursa da çocuklarını içinde büyüyen karanlık kaç şafağı yuttu kaç yıldızı kuruttu unuttu erkek bütün mumları yaktı giderken kadının canı mum oldu yandı durdu gecelerce onun dönmesini beklerken oysa ne kadar da çoktu kadın hatırladı yüzü yoktu adamın siyah beyaz bir fotoğraf ve onun gölgesi bir gölgeye tutunmuştu suretler ve onların gölgeleri parmak uçlarıyla dokunuşlar içindeki suya küs bir testi gibi kırıldı kendiliğinden jir-fhrn |