Sen gittin ya…Sen gittin ya Tutmaz oldu ellerim, söylemez oldu dilim kaç kez öldüm de dirildim… Sen gittin ya Günahsız dilim kaç kez cehenneme girdi Günah günahı getirirmiş, bir günahta benim için işlesen ne çıkardı sanki Ne çıkardı başını öne eğip, Kaşlarını indirip; sindirseydin zifiri siyah çehreni Ve beni onulmaz yürek yangıma terk etmese idin, Ne çıkardı… Oy benim maralım, gönlü yaralım Benim yalan sözlüm masum gözlüm. Közlerimiz hiç mi küllenmeyecekti Ve bizim ağrımız hiç mi dinmeyecekti? Hiç mi kavuşmayacak ve hiç mi birleşmeyecekti ellerimiz. Dudaklarımız hiç mi içmeyecekti aşk şerbetini bir daha Bu mu idi gitmelerin, Bu mu idi deli sevmelerin? Hani son kez sevişmelerin, söz verişlerin O delice sarıp sarmalamaların bu mu idi Aşk tek seferlik değil mi idi? Sen gittin ya Bu gece son kez sokağından geçiyorum. Odandan süzülen ışık Karanlığın ortasından süzülürken kucağıma. Kaldırsan başını göreceksin gölgemi. Ve bir kez daha bırakacaksın günaha aşka susamış tenini. Kim bilir belki de son kez buluşma, son buse alacak özlemlerin yerini. Yüreğinden uğurladığın bu bedende yaşıyor muyum sanırsın Avuçlarında bıraktığım birkaç damla terden sonra nefes almıyorum ki ben Ve işlediğimiz günahtan beri soluksuz gezer bu beden Ya sen? Gittiğin günden beri yaşıyor musun sen? İbrahim ALTIKULAÇ "Senin Uğruna" |