9
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2781
Okunma
Ve ansızın
Sancısı düşüyor yüreğimize
Gecenin bir deminde küsmüşlüğümüzle kadere
Yazgımıza ot tıkamış
Zemheri ateşimizde sevişirken gün.
Ahraz dilimize doladığımız zifiri gecede
Kalemimin divitinden dökülüyor mısralar
Aslında şair de değilim lakin
Sözcükler içtimada hazır ol da
Bekliyor sanki…
Anımsıyorum da
Maviye aşıktı düşlerim
Ölüm sessizliğini de tatmış bedenim sende
Şimdi pembe düşlere yelken açmışken
Bırak düşlerimizi yaşayalım
Ekmek aş istemem bilirsin
Bir yudum sevgimizin lezzetinde veda edelim
Kısacık ömrümüze ne yazar.
Öldürme beni.!!!
Göm beni
Teninin mısralarından soyunan
Belleğinin med-cezirlerine.
Anımsa
Yola çıkarken kurduğumuz düşlerimiz
Kuru bir çan sesi değildi, dilimizden dökülenler
Baharın müjdecisi kiraz ağacı dallarına düşen
Yağmur damlacıklarının tatlı nağmeleri,
Mavi kubbenin bestelediği mahur bestesi idi sevgili
Bu şehrin geceleri
Yalnızlığımın emsalsizliği şimdi…
Sustur lügatindeki asi kelimeleri
Yaşamımızdaki satır aralıklarında ara
Rabbimin bahşettiği güzellikleri.
Bilmediğin coğrafyalara kus
Ağız dolusu hüzünlerini
Ve
Ölgün cümlelerine
Can ver.!
Haya et şair
Secde et
Kirpiklerinin harabelerine gömdün ya güya
Kıldığın nafile namazlarını
Bak
Güzellikler doğuyor ufukta
Kim bilir ne sırlar saklıdır yalnızlıkta.!
Şimdi
Biriktirdiğin cümlelerini atıp omzuna
Gitme vakti
Yalpalayarak yol aldığın
Adı konmamış şiirlerin
Salasını okunuyor,
Meczup yüreğinin kanat çırpışlarında
Vurulurken Mavi.
Ellerin de aşk kanıyor.!
Fırtına sonrası son sükunet bu
Kapat gözlerini
Dudaklarından sarkan o masum çocuğa
Emanet et yüreğinin iplerini
Kurumuş düşlerini yeşert yeniden
Göz kırpma ölüme…
Tan vakitlerinde
Avuçlarımız uzanırken Tanrı’ya
Sırata gömülsün günahlarımız
Ruhumuzun kirliği arınsın bedenimizden
Ateşten nehirler geçsin sırtımızdan
Mumdan gemilerimiz erisin tek/tek
Ve biz ölümü tatsak birlikte …
Ben yalnız sana sürgün
Mısralarımla kokundan öpsem
Öpsem
Ve ölsem seninle…
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”
5.0
100% (9)