Şiirimi Aşk Dürttü
Ankara soğuk bir fahişe
giyindi palmiyeleri, ısındı Lara’nın koynunda makilere inat gür bir ormandı sol yanım kundaklandı temmuz sıcağıyla ben kendimi oksijen sanırdım sen karbondioksit soludun geceler boyunca yastıkları unutulmuş bir otel odasında ah Lara hani iyi gelecektin kadın yanıma şimdi yüreğimde mayalanmış bir sevda kabarmış uykularda taşmış sanrılı sabahlara tuttun ellerimden ılgınların yalnız kendine ılgın olduğu sokaklarda ellerin bir erkeğe yakışmayan ellerdi şair elleriydi her elinde beş dize en uzun şiiri yazdık biz seninle parmaklarımız birbirine kenetlendiğinde sabahın üçünde bir tek kumsal şahitti tenimizdeki tere öğrendim bak begonvilleri, zakkumları, japon güllerini ya da bir gökten nasıl bin yıldız sağıldığını büyükayı’yı, küçükayı’yı ve mehtabın sen varken daha başka parladığını Lara sahilinde sabahın üçünde aldanış ve çırpınış en vurucu imge şimdi şiirlerimde ismin dudaklarıma redif ilk ve son dizelerde ve hep yarım bir uyak bütün sevişmelerde ah Lara caddelerinde ithal et kokusu et eti yer mi tıkadım bak burnumu hiçbir şiir hazmedemeyecek bu kokuşmuşluğu artık bir düşüncenin en bakire yanı ikimizin aklına şeytan dürtüyor arzuları ahh kimle tanışsam hepsi Antalyalı fhrn-jir |