İŞİN ASLI ŞU/ÇARPITMA ŞÂİR!/Yine kafana göre gürlemişsin, esmişsin ’Bana yakışmaz’ demiş, ama racon kesmişsin! Senin yaptığın yalnız işi çarpıtma faslı Anlatayım bilinsin nedir olayın aslı/ Her şiiri yalandan övene savaş açtım Ama sen diyorsun ki ’yazmayanlara çattı!’ Al gülüm, ver gülüm’den yıllar boyunca kaçtım Gel gör ki bir çokları üç yoruma dost sattı Sahte alkışlar için can attılar, öldüler Siteyi parçalayıp g(u)ruplara böldüler Tek derdim dürüstlükle yaşanmış bir hayattı Ne kendimi dev gördüm ne başkasını hakir Lâkin anlamamakta dayattıkça dayattı Sen gibi bir kaç tane akıl yönünden fakir Ne kîninden arındın, ne de nefretin bitti Dokundu mu gerçekler, çok mu zoruna gitti? Kurnazlığa çalışan aklından alıp esin Yalan yanlış sözlerle meşgûl etme âlemi Tarafsız biri çıkıp ’Çetiner yanlış’ desin Hiç tereddüt etmeden kırarım bu kalemi Ne şakşağa meylettim, ne yorumla avundum Yazdığım her şiirde doğruları savundum ’Küfür hiciv değildir’ diye haykıran benim Sanki sövmüşüm gibi lanse etme boşuna Maske kullanmıyorum, gördüğün kendi tenim Hep yazacak bu kalem, gitmese de hoşuna Düşecek tüm takkeler, kel ortaya çıkacak Birgün mutlak gerçekler, sahteleri yıkacak Ben çok gördüm sen gibi havalara gireni Kendilerine sorsan dağlar kadar sarptılar Üç kişi gaz verince unuttular f(i)reni Gözleri göre göre kayalara çarptılar Mütevazı biriyim, taht’a dikmedim gözü Altı yıldır burdaysam doğru demişim sözü /İki yalan övgüyle değmesin başın dama Yapman gereken tek şey bence bunun tam tersi Çok çalışırsan şâir olursun belki ama Bence sana ihtiyaç, önce doğruluk dersi/ Dip not: Şahsa şiir yazmamaya karar vermiştim ama mecbur kaldım, bu sebeple okuyanlardan özür dilerim. Âfet ablam, size söz vermiştim lâkin: Biri iftirâ attı, susup da yutamadım Bağışla Âfet ablam, sözümü tutamadım. . |