Sığınma Evikarışık aşklar karışık işler salyangoz dudağından süzülmüş ilişkiler bir iblisin peşinde çıkmayan günahların gerçeğine savruluyorum boğuluyorum sıkıntı ruhumun sığınma evi Safiye Ayla’dan dinliyorum yalnızlığın sesini şu lambayı söndürün ışığı gören geliyor gören geliyor bir de kendilerine yusufçuk demezler mi sırasını savan gidiyor havada uçuyor boncuktan bir kuş bu ne yokuş bu ne yokuş reklam da asmışlar yolun tam girişine tepedeki zili çalana kumdan kale hediye sicili bozuk cehennem bandıralı bir gemi yüklemiş üzerine hüznü çözük gelini su alıyor batıyor en kıymetli yükünü atıyor melez bir ayrılıktım sine sine yaşandım bir bar taburesinde saksafonu zorlarken damarları kabaran adam şehrin göbeğine düşüyor gelin gözleri cennet gibi elleri haram vay anam babam vay bu ne kalabalık bir gidiş bu ne boynu bükük devriliş pamuk helva gibi dağılırken bulutlar iskelede suya düşmüş halatlar sızısını anlatıyor bir keman duran zaman giden biz bırakmadan tek bir iz körebe oynuyorken kayboluyor sesimiz Sevgi Dündar/ aralık2011 |
HArikaydı tebrikler... :)