dumanı sardı
hasretlerin,ateşi sineye gizlendi
ne varsa ayrılıktan yana, onlar bizdendi..
geldiler
ötelerden
ve gittiler biz/i görmeden..
toprağa yurt kuran o öpülesi ellerden
mektup ulaşmış gören varmıdır?
dağlar taşlar,kurtlar kuşlar onu okur
anlatılsın da bir akil tercüman varmıdır?.
hey gidi öpülesi eller,
bakınız ne haldedir divaneler
zamanınızda mamur iller,şimdi köhne viraneler..
neftkondular
mirasyediler
ceddi yerenler..
ey öpülesi eller,
ne ihtişamlısınız ki yokluğunuzla
savaşanlar bile
düçar olup hezimete hep yenildiler..
ey öpülesi eller
ellerinizi kadim kelam bile över..
idrisler,ilyaslar,musalar,şit nebiler
baltasıyla yeisleri parçalayan ibrahimler!..
ne hazindir ki hatalar hep tekerrür eder
viraneye dönmüştür mamur iller...
öpülesi eller toprak altında
emaneti asılı kaldı duvarlarda
sevdasıyla dirilerden daha diriler
tek vücut olma
zamanıdır ey b(r)eyler...
acizane mitralyöz, acısına tercüman,acısına söz
dayanmaz yürek de niçin çağlamaz pınar pınar iki göz..
bir mucize yaşanıyor
başsız bir beden
savaşıyor
ölen şark değildir
değildir can çekişen
bir sivrisinek beynine girmiş gibi
nemrutvari batı/ldır kendini öldürmeye duran...
öpülesi ellerden razı olsun hazreti yezdan...