DÖNGÜDöngü, çember çeviren çocukların oyunlarında gizli biliyorum, gitsem beni öldürecek intiharı kirpiklerinden olan o iki damla öz suyun mu bana her tohumda can suyu olan yanaklarından akıp da… Biliyorum habersiz geliyoruz gideceğimiz gibi habersizce. Korkularımız gözyaşı dileniyor gözyaşımız hüzün hüzün yalnızlık ve yalnızlık her seferinde aşk. Aşk ki o kadın da başlayan çaresiz, habersiz, nihayetsiz Tanrı’ya akan. Aşk ki, İlmini Fuzuli’den alıp Veysel’e katan, Ve ham çamurumuzu pişirip kavuran Kavurup toprağın koynuna bırakan. Biliyorum ağrıdı yeniden doğumlarım ay ışığı derman olmaz olmaz ki alıp süreyim beyazını şakaklarıma. Sancısını rüzgara veren ağaç sonrasını toprağa sunan yaşam ve her seferinde yeniden başlayan oysa öncesinin geç kalmış bir tekrarı olan gece sokaklar yalın ve kalansız yollar Ey insan! Bizden mi geliyor bu yalanlar? Biz de mi yaşıyor tohum Bizden mi sızıyor acı Biz miyiz geçmişini bir rüya gibi unutan Unutup kendisiyle savaşan. Bir yorgun akıl Bitik bir geceyle kalıyorum En olmaz düşleri kuruyorum Sınıyorum yalanları Bütün ağrılarım kabuklanıyor Uyanıyorum ki sen varsın yanımda Ve bir şiir Ola ki bütün şiirlerin toplamı bu ellerinde ki Döngü çember çeviren çocukların Oyunlarında gizli. |