bu aralar öyle vuruyor ki yalnızlık
öyle vuruyor ki içime şarkılar bu aralar
öyle sıradan doğuyor ki güneş griye çalan güne korkuyorum usuma sahip olmak isteyen kara-kızıl arzulardan acıtana kadar aldatıyor beni bensizliğim rıhtımlara demir atmış yapayalnız balıkçı tekneleri gibi çarpıyor dalgalar yanıyorum arsız alazlarda deli divane lahitlerde yazılı destanlar kazınıyor göğsümün dipsiz derinlerine kanıyorum dilden dile içimde yitmek üzere vuruşları yüreğimin pamuksu aklar yok şimdi gökyüzünde kara her şey alabildiğine rastık çekmiş sözlerine gece sahipsiz fikrimi ayartıyor büyüleriyle ay ışığında oynaşıyor şeytani dansının örtüsünde öyküler düzüyorum gidişlerin bitişlerine hüzünlü bir melodi çalıyor laternalarda her sonbahar ve üşüyen yaprakların içine gizleniyorum yitmiş serçelercesine titreyip kuruyor yeşiller zamanın bittiği yerde oltasını yeryüzüne sarkıtan karanlıkların prensi yakalıyor son demlerini özlemlerin öyle vuruyor ki şarkılar bu ara ölesim geliyor yalnızlığın kollarında fakat ruhumda can bulan bir sözle süzülüyorum eğreti bir meltemde uçurtmalara tutunup son anda maviyi çalıyorum bulutların arasından çekiyor beni kendine aşk ve yeniden başlıyor her şey…bitmiyor düş atilla güler |
Düşler de olmasa.....
Güzeldi Dost