"gardiyan.. gardiyan... dedi doktor
oysa o
öldürdüğüm kişiydi aklımın kapılarını beklerken"

yorgunum / yastayım / Yar aman

duymuyorum, aklımın kulakları kör bugün
göğün göğsü yarılmış acıdan
yerde yetmiş yıllık bir düğün var bugün

söyle doktor
çatlıyor başım, belki bu dertten ölebilirim
rahat diyorsun hep, istirahat
oysa kanatlı bir at gerek bana,
söyle nerden bulabilirim

yorgunum / hastayım / Yar aman

söyle ne olur doktor
marangozları grevdeyken
dünyanın çivilerini kim çakar
komşusu açken ölen komşunun
çocuklarına kim bakar


aynada tükenmiş arzuhalim yaslı gibidir
ölünce ben, bulsanız ve gömseniz katilimi
ve yazsanız altına, muhakkak ki bu aslı gibidir

tanrı’ım inan kulların kötü değil ama hepsi meşgul
bülbül secde etse bile bir kerecik yüz vermiyor gül

haykır yüzüme doktor ve bırak elimi
hangisi vitaminlidir
sarhoş kusmuğuyla yıkanan terazi mi
yetim yevmiyesiyle kiralanan arazi mi


yorgunum / hastayım / Yar aman

sen bari söyle Tanrı’m
iyileşmek mümkün müdür, bu şizofrengili sanrıdan
kullarından vazgeçtim
nasıl kurtulurum bu kadar işgüzar ve firengili tanrıdan

duymuyorum, aklımın kulakları kör bugün
göğün göğsü yarılmış acıdan
yerde yetmiş yıllık bir düğün var bugün

hep böyle midir
zelzele neden kurbanını en dar sokaklarda kıstırır
aynaları çatlatan bir yosma
neden kalbimi dudaklarımdan daha çok ısırır
toprağın karnı tok, gözü günlerdir semada
şimdilik uyu doktor
içi yağmurlu bir şarkı yetişir nasılsa bir gün imdada