Okuduğunuz şiir 29.11.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Çığlığın ölümü
Çığlığın gülüşündür dirilişin tebessüm öfken kurşuni ansızın gölgeni delen karanlığa meşale yakarsın o ipeğin düvelinde karanfil serp ruhunu özgür bırakmak için görürsün melekleri bir ömrün kıyısında
içerken kordan sıcak terini bilesin ki hep o vakitgeceler devrilirdi üstüme ay ışığı arşa yazdığım asur şiirleri yalnız senin suretin aksederken kızıl bir gül gibi toprağa düşen içre içre intihar eğilimli suda nilüfer bir orman fırtınasında yapraklarını döktü
damarlarından boşalıyor yaşam mahşer yeri girdap içine çeken göz bebeğine gülümsüyor bütün kuşlar yahut dolunayın emzirdiği bir çocuk şarap tortusu kabuk bağlarken papatya çiziyorsun bir ömrün kıyısında
sonra koparıyorsun tek tek hakikati o hüzzam salâ bir ninni gibi kulağında ölüm bekliyorsun bir yanı vedalarla yıkanan bir yanı akdeniz güneşi bekletiyor o kara geçmiş.
________________ Bu şiiri güne düşüren sevgili seçkiye teşekkür ederim. Saygılar.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çığlığın ölümü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çığlığın ölümü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
içerken kordan sıcak terini bilesin ki hep o vakit geceler devrilirdi üstüme ay ışığı arşa yazdığım asur şiirleri yalnız senin suretin aksederken kızıl bir gül gibi toprağa düşen içre içre intihar eğilimli suda nilüfer bir orman fırtınasında yapraklarını döktü
Sanırım ilk okuduğum bir kalem
Daima hatırlayacağım hafızama yerleşen bu bölümü(ezberledim bile)
Sıkıntı bana mı mahsus? Bir okumayla anlamıyor,bir iki bütünü okuyup sonra bölüm bölüm tekrar tekrar
Eleştiri kimsenin tekelinde değildir. Ayrıca hiç kimse bir şiir'i eleştirecek kadar büyük normlara sahip değildir. Sadece isterse görüşlerini belirtir. (Önermelerle)
*
Şiirdeki anlatı(m) bozuklukları;
Filiz Bedük hanımın kulakları çınlasın o hep derdiki; Bir şiirde anlatım bozukluklarını yakalamak için, o şiir'i nesir gibi yazınız. Bir çok edebiyatcı/şiir yazan şairlerde bu görüşle hem fikir olduklarını biliyorum.
sonra koparıyorsun tek tek hakikati o hüzzam salâ bir ninni gibi kulağında ölüm bekliyorsun bir yanı vedalarla yıkanan bir yanı akdeniz güneşi bekletiyor o kara geçmiş.
zaman denilen duman çabuk dağılıyor be dost gönlün güzeliğinde akan şiirini kutlar sevgiler sunarım...
küçük Gizem'in suya taşlar fırlattığı ikinci sayfadayım şiirin ak kağıtlarına serpilmiş kelimelerdi okuduğum...evet
nesnel gerçekliği öznel duyumsamalara aktarabilme eğilimi çok şairane bulunmayabilir
neden
odak belirsizliği ile okurun algılar dünyası tek objeye takılmaksızın genişletilen bir mecrada yol alabilsin istenir
birden fazla eğrinin olduğu (duygu-toplumsal düzlemde) yerde, askıda bırakılan her ne varsa bireyi rahattan uzaklaştırabilsin istenir
aynı zamanda bazı duyarlı organizmalar, mikro ile makroyu aynı (hücrede) kadrajda buluşturma eğilimindedir
işte bu ve daha da eklenebilecek sebeplerden dolayı denilebilir ki
hedefsiz-öznesi belirtilmeyen, ancak imâ edilmiş olan şiir kasnağı, postmodern anlayışın yanılgıyı yahut yanlış anlaşılmayı çoğaltan genel durumunu izah eder
buna göre; dinlenmeye bırakıldığında yani şairi yazdıklarına yabancılaştığında bazı yerleri değiştirmeyi daha da zenginleştirip ve dahi yoksullaştırmayı arzu edebilir fikrindeyim
ipekböceği, dutağacı ve zeytin ve incir ve her zerresi parlayan zeytuni yağ beldesinden güeşi bekleten o kara geçmişe ve şu ana nazım hikmet ustam şöyle seslenir:
akın var güneşe akın! güneşi zaaapt edeceğiz, güneşin zaptı yakın
Şiirden sonra yorum ve tartışmaları okudum..aslında epeydir şiirlerin altına bir şeyler karalamıyordum ama karışmadan duramadım.sevgili dostlar şiir okuyan ve yazanın çok az olduğu güncel arz ve talebin arasına sıkışmış kapitalizmin olabildiğince algılarına saldırdığı bir toplumda şiirin her şart altında desteklenmesinden yanayım.yıllardır bu konuda okuduklarımdan çıkardığım şiirin bir terbiyecisi olmadığıdır.Bu özgürlük alanıdır şiiri özel kılan..burada herhangi bir arkadaşın şiirinin altında yazılanın içeriğinden ve şekli biçiminden çok asıl anlamı şudur.Arkadaşım senin şiirini okudum.sana zaman ayırdım..hatta bende şiir yazıyorum sende okurmusun..bu manevi anlamda ciddi bir destekdir.çünkü üretilen tüketilmezse yazarını tüketir kendini tekrara düşer gelişim arzusu kalmaz.oysa okunduğunu bildikçe yeni şeyler söyleme ve paylaşımının nasıl olması gerektiği konusunda hassasiyeti artar..
peki eleştiri ben buna kritik diyorum hiç olmayacakmı? tabiki olacak mutlak kriterlerle siyah beyazla şiirin üzerine gidemezsiniz.olumlu yada olumsuz parçaları bu kritiğin içinde değerlendirmelisiniz.burası çok insan tarafından izlenilen ortak bir alan olduğu için gerçekten iyi niyetle ciddi bir eleştiri yapacak hatta arkadaşımızın şiiriyle yüzleşmesini sağlayacak onu sarsacak şeyler yazmak istiyorsanız(ki bu da faydalıdır)arkadaşımıza özel mesajından bunu iletebilirsiniz.sitede özel msj alanının bulunmasının temel nedenide aslında budur.
haddim olmadan bende tartışmaya katıldım..
şiiri genel anlamda beğendim sesli okuyunca bir ahenk ve bütünlükle karşılaşıyorsunuz.aşırı bir anlatma arzusu yok düz yazıya yaklaşma derdi de yok.seçkiyi , şairi ve kurulu kutluyor şiir adına verilen tüm emekleri saygıyla karşılıyorum
yıllardır bu siteyi takip ederim..burada çeşitli sosyal gruplardan çeşitli ideolojik yapılardan çeşitli inançlardan arkadaşlar yazıyor.dolayısıyla bu durumun eserlerine yansımasıda gayet doğal.Genelde edebiyatın edebi içinde bir hoşgörüye de ev sahipliği yapıyor bu site.İnancı yada düşünce biçimini aktarmaları gayet doğal burada tek sorun bu düşünce biçimini bir şekilde tarafların birbirlerine dayatma isteğidir.yani inancını hayata referans alan birinin mutlak doğrularıyla materyalist felsefe de yada diyalektiğe inanan birinin doğruları birbiriyle örtüşmek zorunda değildir.
eğer bir kaç yıl süreyle izlediğiniz arkadaşlar varsa..onlardaki gelişimi görebilirsiniz. bu da bizi sevindiriyor.evet bir çok şiirle ilgilenen arkadaşımız şu yada bu şekilde bilgiyi de paylaşıyor..tabiki forumda eleştiri yada kritik yapılabilir.bu kritiğin uslubu önemlidir.arkadaşın buradaki insanlar arasında kendini bu kritikten rahatsız hissetmemesi önemli..ben kuvvanın kriterinide çok acite ve rahatsız edici bulmadım..yalnızca düşüncelerimi paylaştım..vesile oldu
Değerli Şahan Hocam öncelikle belirteyim sizi görmek ve karaladım dediğiniz satırları okumak çok güzel.Yazdığınız bu satırlar düşüncelerimle o kadar örtüşüyor ki katılmadan edemedim.Yoruma yorum,ya da kutlarım çok güzeldi yorumları daima eleştiri konusu oluyor,oysa bunun anlamını siz düşüncelerimle örtüşerek ifade etmişsiniz,Anlamı ,ben değer verdim sizi okudum,sayfanıza zaman ayırdım demektir.Karşı tarafın da nezaketen bu ziyarete cevap vermesi doğaldır.Bir şiirimi astım daha sayfaya dönme fırsatı bulmadan benim aylarca çalıştığım şiiri dakika sürmeden okuyan arkadaş altına ilk yorum olarak "okudum hiç beğenmedim"yorumunu konduruverdi.Beğenmemek bir düşüncedir ama kendine saklamayı bilmelidir.Ya da kusurlar özele saklanmalıdır,şiire katkı sağlayacak güzel tavsiyeler kritik olmalı ancak saygı ön planda tutulmalıdır.Sizi takdir etmemin en önemli sebeplerinden biridir,siz ki çok değerli eserler ve bilgi birikimine sahip olmanıza rağmen hiç küçümsemeden her yürek sesine değer vererek bizlerin gelişmesine katkı sağlamayı çok iyi bilensiniz.Değerli şairemin sayfasına bu sohbeti iliştirmem düşüncenize kayıtsız kalmadığım anlamındadır.Saygılarımla Şahan Hocam ve değerli şairem.
vakit gelmişse her şey kopuyor yerinden nilüfer çürüyor düşen bir kuşun yanında ve vedalaşma başlıyor güneş açsa ne fayda akdeniz olsan su donardı çığlıklarında
"Dikçe" adını eskilerden İslamcı bir romancının (Ahmet Günbay Yıldız) kahramanı olarak ansıdım.Tekmil köyü imana getiriyordu "Dikçe" yanılıyor muyum usta,ilgisi var mı?
Şiir de karanlık biraz "Yanık Buğdaylar" gibi...
Yüklemsiz şiirler yazıyor arkadaşlar....
İyi de bu neyi imliyor şimdi :"Sevgili şöyle böyle,öyle..."
"Durum Öykülemesi" Çehov tarzı da denilen bu kurguda olay yok denecek kadar siliktir.Bu türden tahkiyede maksat "an"ın fotoğrafını yansıtmaktır.Farkında olmasak da şiirde de iki tür kurgu vardır : "Maupasant tarzı olay tahkiyesi,Çehov tarzı durum öykülemesi."Şair bu iki kurgudan birini seçer.Kararsız kalmamalı.
Eğer olayı anlatıyorsa, serim ,düğüm,çözüm ; durumu anlatıyorsa "giriş,gelişme,sonuç" bölümlerini bentler şeklinde sıralar.Usta şairler bu izleğe dikkat eder.Örneğin gerçek bir "olay öykülemesi şiiri" olan Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Han Duvarları "şiiri bu türün zirvesidir.Nazım'ın "Kuvayı Milliye Destanı "da böyledir;Ahmet Muhip Dranas'ın "Olvido"şiiri ise ikinci türün (durum öykülemesi şiir tekniği" en başarılı örneğidir.
Efendim lafı uzatmayalım bu kardeşimizde şairlik kumaşı var. Sanki ne demek istediğini tam belirlememiş gibi geldi bana. İmge bolluğu her zaman iyi sonuç vermez ; generallerle dolu,askeri az bir orduya dönüşür o vakit şiir. Ayrıca genç arkadaşların bu kadar dini terminoloji kullanması kulağa hoş gelmiyor;melek,şeytan,araf,cennet,cehennem...vs. Bırakın biz bunları naatlarda okuyalım ; dünyevi aşkın meşkin arasında tuhaf kaçıyor. Efendim her neyse,şairi kutluyor başarılarının devamını diliyorum. Umarım sitemizde artık ciddi eleştiriler de olur,hep övgü hep övgü nereye kadar? Herkese saygılar.
Bir şiire eleştiri yazarken önce iğneyi kendime batırırım."Bu ifadeleri benim şiirim için biri kullansa tepkim ne olur?" diye sorarım kendime.Çoğu zaman da sizin gösterdiğiniz olgunluğu göstermeye çalışırım.Arkadaşlar, neden insanlar hep karşıdan kötülük bekliyor?Herkes gardını almış durumda,paylaşamadığımız nedir? Şahan Bey'in yazısını çok beğendim.Önemli olan şurada birbirimizden bir şeyler öğrenmek,hoşça vakit geçirmek,mademki şiiri seviyoruz,ortak hobiye sahip insanlar olarak öncelikle bizim birbirimize saygı duymamız gerekmez mi?
Ne yazık ki olmuyor.
Herkes sinirli.
Hoşuna gitmeyen bir ifade gördüğünde tepesi atıyor insanların.
Sonra da açıyor ağzını yumuyor gözünü,nasıl olsa pc başında sövüp
saymak kolay "kim kimi mahkemeye verecekmiş pöh!" diye düşünüyorlar.Ama ben verdim,geçen aylarda buradan sövüp sayan iki klavye delilkanlısını mahkemeye verdim.Yok öyle sövüp sayıp kaçmak.
Cânâ Hanımefendi'ye gelince "Şiir Kadın" diye hitap ettiğim bir arkadaştan "saçmalama"sözünü duymak hoş değil tabii."Benim bilgi birikimim seninkini döver." anlayışı da komik değilse ucuz bir övünmedir.
Yani benim güzel ağabeyim "her yerin bir rajonu var" demeye getiriyorlar."Buralar bizimdir,hıııı! Bizim ayıldım bayıldım,dediğimiz bir şiire olumsuz söz söyleyenin alnını karışlarız." mantığı var burada.Kendi gerçek adını saklayıp başkalarını faş etmekle mevzi kazanacağını sananlar bilsinler ki feriştahından korkmayız.
Bu site güzel bir site.
Ama tek eksiği: eleştiri yok.Ağzını açana hücum! Yahu kardeşim madem şiire "birden beşe kadar puan verebilirsiniz." demişsiniz,bir verince ne cırlıyorsunuz!Beş vermek zorunda mı herkes.
Buyrun gelin ve benim şiirime en acımasız eleştiriyi yapın adabınca.Demek ki eksiğim varmış derim.Bunun şairin kişiliğiyle ne ilgisi olabilir?Mesela bugün tartıştığımız Cânâ Hanımefendi iyi şair,şiirlerini beğenirim.Edebiyat tahsilini şiirlerine en güzel şekilde yansıtır.Ama bugün gereksiz bir polemiğe sebep olması şiirlerindeki kudreti düşürmez.
Her neyse arkadaşlar,ben gidem bebeyi alam dershaneden size iyi okumalar.
Yahu bırakın kavgayı şurada güzel güzel vakit geçiriyoruz.
Herkese sağlık,mutluluk diliyorum canlar benim içim dışım budur.Cânâ ablayı da hâlâ seviyorum :))
ne diyim bilmiyorum ki şundan eminim bu yoruma iştirak eden3 kişiyide tanımam 3 kişininde samimiyetinden şüphe etmem lakin en çok sevgili cana hocama itibar ederim sebebine gelince
ne zaman bir şiir için sıkışsam bir şiirimde yanlış olsa bunu cana hocam bana söyler yanlış var der yani sevgili kuvva arkadaşın burada yazdığı gibi eleştirilerin açıklamasını yapar bir bağlamda..
kuvva arkadaşım şiirin nedne olmadığını bir şey anlatmadığının gerekçeleri ile yazmış olsaydı daha doğru olurdu.. yahut başka şiirlerimi okusaydı ama cana hanım malesef açık yüreklilikle diyebilirim şiire benzemeyen şiirlerim için açıkca eleştiride bulunmuş ve ne anlatıyorsun ki demiştir dediği zamanlar olmuştur bu yüzden sevgili kuvva şunu diyebilirim ki bu şiir güne düşmeseydi siz benim şiirimi okumayacaktınız benden haberdar bile olmayacaktınız ki daha genç yaşlı olduğum konusunda bilgi sahibi değilsiniz..
neyse dediğim gibi art niyetiniz yok elbet lakin isterim ki cana hanımın bilgisinden her zaman faydalanalım..
Çığlığın gülüşün dür dirilişin tebessüm öfken kurşuni ansızın gölgeni delen karanlığa meşale yakarsın o ipeğin düvelinde karanfil serp ruhunu özgür bırakmak için görürsün melekleri bir ömrün kıyısında
içerken kordan sıcak terini bilesin ki hep o vakit geceler devrilirdi üstüme ay ışığı arşa yazdığım asur şiirleri yalnız senin suretin aksederken kızıl bir gül gibi toprağa düşen içre içre intihar eğilimli suda nilüfer bir orman fırtınasında yapraklarını döktü
damarlarından boşalıyor yaşam mahşer yeri girdap içine çeken göz bebeğine gülümsüyor bütün kuşlar yahut dolunayın emzirdiği bir çocuk şarap tortusu kabuk bağlarken papatya çiziyorsun bir ömrün kıyısında
sonra koparıyorsun tek tek hakikati o hüzzam salâ bir ninni gibi kulağında ölüm bekliyorsun bir yanı vedalarla yıkanan bir yanı akdeniz güneşi bekletiyor o kara geçmiş.
Güzel dizelerdi, şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
damarlarından boşalıyor yaşam mahşer yeri girdap içine çeken göz bebeğine gülümsüyor bütün kuşlar yahut dolunayın emzirdiği bir çocuk şarap tortusu kabuk bağlarken papatya çiziyorsun bir ömrün kıyısında _______________________________
sonra koparıyorsun tek tek hakikati o hüzzam salâ bir ninni gibi kulağında ölüm bekliyorsun bir yanı vedalarla yıkanan bir yanı akdeniz güneşi bekletiyor o kara geçmiş.
çok güzeldi çok güzel dizeler saygılarımlasınız herdaim
tebrikler