İşte Gidiyorum Dost
İŞTE GİDİYORUM DOST
İşte gidiyorum, Gelişim kadar sessiz değilim, Ben benden geçtim, gidiyorum? Bir dönüş mü desem, yoksa gurbet mi? Bilmiyorum nereye çıkar yolumun sonu. İşte gidiyorum dost, Gelmenin elimde olmadığı gibi, Gitmekte elimde değil, Bir sus kalıyor dudaklarımda, Bir ah kalıyor, hayatımın en son anında, Sevilmek mi, boş, Sevmek mi o da, En sevdiklerimce koyuluyorum boşluğa, İşte gidiyorum, gelmemecesine bir daha Ardımda ne ağlayanları bırakıyorum, Ne de beni anlayanları. Hiç benim olmayan dünyadan, Asıl yurduma, Hasret vadilerinden geçip, O’nun olmaya gidiyorum Geceler kadar karanlık içinde Yıldızlar kadar, ışıl ışıl bir yoldayım, Süslediğim hayallerimin bin yıl ötesindeyim Manasını aradığım düşlerimin ardından gidiyorum? Benden öncesini bilmiyorum, zira sonrası da gizli, Gelmem gitmeme işaret, yinede ruhum sonsuzluğa âşık, Sonsuzluğa kavuşmak için sona doğru, gidiyorum İşte gidiyorum dost, vakit tükendi, Zamanın çarkları hep aleyhime dönüyor. Her gün biraz daha eskiyorum, yüzüm kırışıyor, Gözlerimin feri azalıyor. Gün akşama doğru yaklaşıyor. İstemesem de yokluğun nefesini bir adım arkamda hissediyorum. Merhamete muhtacım, şefkate muhtacım, Dilimin tonu ağırlaştı, kelimelerim eskisi gibi hayat dolu değil, Her halim bu gidişi çağrıştırıyor. İşte gidiyorum dost, gidiyorum, Gelmenin elimde olmadığı gibi? Dizlerimde derman her an azalıyor, Belim bükülüyor, saçlarım apak oldu. İşte bunlar, işte bunlar beni bitiriyor, götürüyor Ve artık anlıyorum ki bu gidiş mukadder, Çağrılıyorum bilinmezlik diyarından, İşte gidiyorum dost. Suskun değilim geldiğim zaman kadar, Dilim süslü kelimelerle dolu, Titrese de elim, türlü işlerin maharetleriyle bezeli. Ayak diremek istiyorum hayata, İstemiyorum ama? İşte gidiyorum dost, Bu gidişim, ölüm kadar gerçek, ölüm kadar sessiz Gidiyorum dost, gidiyorum… Yakup Çak |