KARABAŞIM
Sağ, sol rüzgârıyla sarılır ülke,
Can üstüne düşer kanlı dilekler, Birileri tapar mal ile mülke, Milletin kanından ganimet bekler. Bulutların yönü döner güneşe, Sarar kuzgunları sevinçle neşe, Ocaklarda ateş, hüzün, endişe, Nöbetçi, havale nöbeti bekler. Derbeder de karabaşım derbeder, Şahin yuvasında baykuşlar öter; Bu yol bu kervanla nereye gider? Sorumlu hastadan pastayı bekler. Kimin emrindedir kutsal ocağım? Gittin Anadolu’m, ana kucağım, Seni hangi güçle koruyacağım? Düzenin motoru bozulmuş bekler. Solumda karanlık beter bir duman, Sağımda aynısı vermiyor aman, Gemiyi kullanan kaptan ne yaman, Her iki tarafı savaşa bekler. Yönetmen bir bıçak darbesi vurur, Yıllardır akan kan o anda durur; Madem bu güç vardı neden oturur? Olgunlaşsın diye meyve mi bekler? Kardeşi kardeşe ettiler düşman, Anne doğurduğu evlada pişman, Kanımız aktıkça keseler şişman, Böyle bir vicdandan millet ne bekler? 12 Eylül 2000 |
Harika siir'inizi yurekten tebrik ederim,,
Vurgulu ses çıkışları ,lirik betimlemelerle ,,
İşlenmiş ve okurken düşündüren harika mısralar ,,
Duygu ve anlam yüklü bir siir ,,
Yazan yüreği yurekten kutluyorum,,
SAYGILARIMI sunuyorum.. JANET KOHEN..
Janet tarafından 11/18/2011 10:23:59 PM zamanında düzenlenmiştir.