19
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2610
Okunma

Agop’un köhne meyhanesinin duman altı loşluğunda
Bedbaht olan hayatımın kırık dökük hazin hikâyesi
Senin hayalin vardı masada yalnızlığıma arkadaş
Kadehimde sen, hüznümde hasretimde hep sen
Seni sevmekle başladı mutluluğa olan özlemim
Meğer kahır mektupları yazmışım sahte aşkına
Ellerimin arasında efkârlı başım
Titreyen parmaklarıma dolanır yolunası saçılarım,
Ak düşmüş yıllarımın karanlık mazisidir çektiklerim
Ne takatim kaldı artık yaşamaya, nede hayalinle avunmaya
Ben vazgeçtim senden beyhude sevginden
Kalbim! Sende onun hayalini sil gözlerimden
….
Meyhaneci bu güzel ses!
Müzeyyen Senar değil mi ? Gramofonun sesini aç biraz
Bestekâr, kemani serkis efendinin şarkısındaki gibi
Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
Terennüm eder ruhum kısık namelerde
İki yada üç ne fark eder, kaç duble içtiğim
Nihavent duyguların sarhoşluğunda benliğim
Sakiliği sen yap, doldur kadehlere mey
Yudum, yudum içelim vurgun yemiş halime
Acırım heba olan sevgime ne çare ziyanda şimdi
Senin elinde tarumar olmuş geçliğim
Elimdeki kadehin dibine çökmüş biçare ömrüm benim
Vefasız aşkının başarısına kaldıralım kadehleri… Şerefe
Serhat BİNGÖL 09/11/2011 Ereğli
5.0
100% (15)