Sadece rüzgâr gelir güvercinlerin cenazesine…Gözleri zeytin karasıydı kiminin kiminin deniz mavisi elaydı kiminin kiminin zümrüt yeşili günahları çocuk günahlarıydı gençlik eksiklikleriydi eksiklikleri ne affettirmelerine fırsat tanıdın günahlarını ne kapatmalarına eksikliklerini Bir sorun varsa eğer neden halletmiyoruz aramızda bu hayatın manasızlığını biliyor ona mana katabilmek için çırpınıyoruz ve sen her seferinde ölümlerle parçalıyorsun -Tanrım, neden bizi çocuklarımızla vuruyorsun?- Sana isyan etmiyorum biat etmedim ki isyan edeyim ama merak ediyorum eğer varsan, niye çocukları öldürüyorsun? Acıyı biliyoruz acılarla parçalandık ama her acıyı da bilmek zorunda mıydık? -Tanrım, var mısın bilmiyorum eğer varsan, bana bu şiiri neden yazdırıyorsun?- Rüzgârın taradığı başak sarısı saçları vardı kiminin kiminin kehribar, kumral at yelesi gibi parlayan kuzguni siyahtı kiminin şefkat isterdi bakışları anne göğsünde okşanmak başları neden kırıyorsun bileklerini annelerin çocukları neden öldürüyorsun? -Tanrım, neden bizi çocuklarımızla vuruyorsun?- Seni ve çocukları düşündüm tanrım derin bir acı ve ruhumuzda uzun zaman çınlayacak kederli bir çığlıkla onları sana emanet ediyoruz Eğer varsan, diyorum ki hayatta onlardan esirgediğin şefkati hiç olmazsa gittikleri yerde esirgeme ve tanrım, artık n’olur çocukları öldürme… -Güvercinlerle ve cenazelerle sessiz çığlıklarla yürümeyelim... A.İlayda BEYDEMİR |
Saygılarımla.