DAĞDAKİ KEÇİLER
Dağdaki Keçiler
Nereden çıktı şimdi unutulmuş facia? Yoksa iz sürenleri şaşırtmak mı derdiniz? Doğru yol mu gösterdi size ilk defa CİA? Sakin, sakin dururken ortalığı gerdiniz... Ankette çok mu çıktı “gülgillerin” sayısı? Hemen çağırın gelsin “gülistanın dayısı”! Bence bundan iyisi elbet Şam’da kayısı... Bilmem karşılığında kime ne söz verdiniz? Vida söken bir keçi geldi gündeme çöktü! Bir nükte bulmak için büyükler ne ter döktü! Keçi değil, diyelim vidayı çoban söktü... Söyler misiniz neyin muradına erdiniz? Öyleyse çoban nerde, kayalıktan mı düştü? Olmayan beyin için medya dağa üşüştü... Oysa bir gazeteci çırpınarak ölmüştü! Ey medya, siz bu işe acaba ne derdiniz? Bizler üşütür olduk, “Reis de üşüyordu...” Hayatta ilk bindiği pervane düşüyordu! O, yurt refahı için dağlardan aşıyordu, Aziz hatırasına acep kaç gül derdiniz? Dün de düştü dağlarda askeri helikopter! Bakalım üstlerimiz arar mı ki bir noter? Bence yol Ergenekon, malum askerler beter! Vidalar yerinde mi, umarım net gördünüz... Görünen mermi değil, hepsi de keçi boku! Kokpitte yangın çıkmış, ordan geliyor koku! Karıştırmayın diyor şimdi batı bloku! Nasıl olsa ordunun defterini dürdünüz... Öküz değil, keçinin altındaymış buzağı... Büyüklerimiz bilir, görürler en uzağı! “Predatorlar” hemen bulacaklar tuzağı! Her gün mayın çiğneyip beyhude iz sürdünüz... Ben onu beşi bilmem, çok kötü kokular var... Hain her gün TV de, arkası beton duvar! Yurdumda beyinleri söken dağdaki davar, Ya, bunları kim besler diye kaç kez sordunuz? Şimdi “Wanted” devrede, kelleyi getirene... Dümen, dolap, parayı götüren götürene! Madalya devri yakın ülkeyi batırana! Kötü bir şey mi dedik, neden birden durdunuz? Antalya-2011/10 Memleket meseleleri üzerine tefekkür (akıl yormalar) ... Halil Şakir Taşçıoğlu |
tebrkler.
selam ve saygılar...