VEDA HUTBESİ -V
*Veda Hutbesi
f. Vedâ haccı: Hicretin üstünden tam on yıl geçe, Menzil Kâbe idi, hem kona göçe... Yesrib’ den Mekke’ ye açıldı kollar, Uçuyordu kullar, dümdüz dü yollar. Allahın Resûl’ ü, kervanın başı, Altmış üçe vardı Resûl’ ün yaşı. Hac için ilk defa çıkmıştı yola, Haber salınmıştı tüm sağa, sola! Bu, Resûlullahın vedâ haccıydı, Gök kubbede kalan, sadâ haccıydı. Kavimlerde barış hâkim olmuştu, İslâmı seçenler hacca dolmuştu. Küffar bile artık islâmı seçti, Hepsi de Resûl’ ün yanına geçti. Putperestlik tümden akıldan çıktı, Artık sükûnetin önü açıktı... Zilhicce ayında geldi ilk hafta, İhrama girenler doldu metafta. g. Vedâ hutbesi: __________Bugün dininizi kemâle erdirdim, size nimetimi __________tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. __________Maide suresi 3. ayet. Resûl, Kusva adlı deveye bindi, Arafat’ ı seçti ve orda indi. Yüzondörtbin mü’ min hazır bulundu, Birlikte orada bir gün kalındı. O muhteşem hutbe burda okundu, Resûl’ ün hutbesi, kalbe dokundu. İşte o hutbeydi, ’vedâ hutbesi...’ Çınlamıştı o gün, göğün kubbesi! ’Ey insanlar beni iyi dinleyin! Belki de son defa ben sizinleyim... Ne varsa bildiğim, ağzımdan duyun Kur’ an’ ı Kerim’i, iyi okuyun! Bu günler nasıl bir, kutsal gün ise, Bu kutsal yol nasıl, en düzgün ise, Bu aylar nasıl kut/sal aylar ise, Bu belde nasıl bir, kutsal koy ise Canınız, malınız, ırzınız öyle Kutsaldır, bunları biliniz böyle! Sakın benden sonra gaflete düşüp, Birbirlerinizi vurup, döğüşüp, Asla hatır, gönül, kırmayın derim! Kul hakkı yiyene lânet ederim! Kimin yanında bir, emânet varsa, Versin o emânet, her kime yâr/sa. Kimin sırtına ben vurmuşsam şayet, İşte sırtım, hiç etmesin şikâyet! Zerre miktar bende hakkınız varsa, İşte malım alın, her ne kadarsa... Fâizin külliyen defterin dürdüm, İlk fâiz reddini Abbas’ a* verdim. Kan davalarını kökünden sildim, Bu çok kötü bir şey, ben böyle bildim! Kadın haklarını ihlâl etmeyin, Doğru gidin zinhar eğri gitmeyin! Tamamlandı islâm, indi son sûre,** Tamam yirmi üç yıl sürdü o süre... İşte emânetim, sıkı sarılın! Kur’ an’ ı anlayın, ondan sorulun! Düşmanlarınıza, fırsat vermeyin, Mü’ minler kardeştir, asla germeyin! ’ ’Beni yarın sizden, olunca soran Ne diyeceksiniz, söyleyin heman: ’ -Risâleti tebliğ ettin yâ Resul! -Va’ zı nasihat ilettin yâ Resul! -Şahâdet ederiz: Resûlullahsın, -Yüreklerimizde, tıpkı bir mâhsın! Allah’ ın Resulü, gözlerde tarab, Uzandı Allah’ a: ’ŞAHİT OL YARAB! ’ _______________ŞAHİT OL YARAB! __________________ŞAHİT OL YARAB! Antalya - 2011 Halil Şakir Taşçıoğlu TDK - SÖZLÜK: alak: yapışkan balçık ve çamur,pıhtılaşmış kan... hımar: eşek hıram: salınarak yürüme,sarhoş yürüyüşü... mübareze: dille çekiştirme, kavga, cidal, döğüşmek... tarab: sevinçlik, şenlik, şadlık... HAKKINIZI HELAL EDİN...HŞT |
Üstelik günümüzde populizm devrimi yaşanıyorken
Yaradan sevdalısı şiir ve şairleri görmek ruhumuzu okşuyor, göğsümüzü kabartıyor.
Harika bir nazım dizisi, kutlarım...