Adı ayrılık bu şehrin…
Karanlık bir mahzenin,
Soğuk adıdır sensizlik… Yokluğunun demir parmaklıkları erimez, Gün ışığına hasret gönül hücremde Akşamları kaldırımlarda batan güneş Sensin, bakışları efkârıma yeten güzel Dağlar yeşil gözlerini kuşanmış Baharı karşılıyor Benimse yalnızlık kara kışım olmuş Eksilmez tipim boram. Sen görünmeyince gözüme Kalbimin irili ufaklı ışıkları söner Son tren de kalkar gardan Acı bir siren sesi gelir uzaklardan Adı ayrılık bu şehrin… Denizimde martılar aç kalır Mavinin nazik tonu kararır tuvalimde Ben denizi gözlerinden taşırdım fırçama Bünyeme ağır gelir dudağındaki gurbet Çöl gecelerinde bir yıldıza bakmaktır gözlerin Lalezar tohumu ekerken humuslu toprağıma Kanar derinden karanfiller dalında Sevda yüzlü balıkların nesli tükenmiş buralarda Uzak denizlere göç etmiş Niyetim bozulur sevda oruçlarında Tutuşur nağmelerim gidişinin eylül yangınında Notası silinmişken unut sözlerini aşkın Hüzzam makamında bir türkü olur bakışın Bundan sonra. Devleşen isyanın Cüce kalmışken ayrılığa Kibrit alevi hüzünleri yangına çevirir terk edişin Bende salası okunurken mutluluğun Senden fetih ezanları okunur vuslatın Kara gözlerini ay ışığı kıskanırken 12. 04. 07 Hüseyin Özbay |
Cüce kalmışken ayrılığa
Kibrit alevi hüzünleri yangına çevirir terk edişin
Bende salası okunurken mutluluğun
Senden fetih ezanları okunur vuslatın
Kara gözlerini ay ışığı kıskanırken
_____Serbest yazılırsa böyle olmalı ya.
Bütün kelimeler ve değerler yli yerinde kullanılmış. Boş sığ imge (!) gibi şeyle asla yok.
Tebrike ediyorum.
Selamlarımı göndeiyorum.