ESKİ BİR HATIRA
kaç bahar geçti bilmiyorum,
hepsi birer buhran mıydı? eskittikçe dirim dirim canlanan o yıllara meydan okuyan sen değilmiydin... seğirtip arkama bakarken solan bir yüzün kadifemsi yanaklarında bir yaldız ışıldarken o yıllar aklıma dem olup geliyordu.. ve sen takılıyordun oltanın diğer ucuna, bir diğer ucunda da paslı elerimden kalma apak bir is... neden anlaşılamadık dakikalar çürüdükçe belkide anların ayırımına varamadık belkide soğuk bir duşun yarattığı buğudan kurtulamadık.... hatıralar bir bir canlanırken sıcak elerini anımsıyorum.. sözcüklerin bir düş gibiydi ilham oluyordu tüm gece boyunca.... evet, kaç akşam, kaç sabah geçti! herşey anılarımızda saklı kaldı bilmiyorum ama beni hiç anıyormusun demiyeceğim. çünkü beni çoktan bir kenara atıp unuttun.. bana sitem mi ediyorsun diye söylenme sakın, hani sen değilmiydin yıllara meydan okuyan o şuh kız! keşke hep öyle kalsaydın biliyorum yaşam ve değişim diyeceksin o bir bahardı geldi geçti diyeceksin verdiğim sözlerden hiç iz kalmadı herşeyi ama herşeyi unuttum.. bırak ta yazdığım şu şiire biraz ara verip ağlayıp sızlamak istiyorum şu sözlerden sonra duygusal bir çocuk oldum piyerlotide ki eski günlerimizi birbirimize söz vermelerimizi başını göğsüme usulca koyup gamzelerinden oluşan o gülüşlerini anmak istiyorum.. en önemli anımıza gelmek istiyorum hatırlıyormusun karşımızda bir bahçe duruyordu bahçede kırmızı leylaklar vardı ve sen o güllere bakınca bir söz vermiştin güler solmayana kadar tükenmeyeceğiz oysa o güller solmadı ama sen neden tükendin? Turan ETGÜL |
hatırlıyormusun
karşımızda bir bahçe duruyordu
bahçede kırmızı leylaklar vardı
ve sen o güllere bakınca bir söz vermiştin
güler solmayana kadar tükenmeyeceğiz
oysa o güller solmadı
ama sen neden tükendin?
Final, şiirin ağırlığını taşıyor. Serin sular misali aktı gitti dizeler.