Yıldırım İşveli Esmer Bir BildiriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hüzün Penceresi
Sağırlaşan gölgeme nazlı şimşek dokundu Vuslatım ölüverdi sırların gecesinde Göklere çağıran ses yavaş yavaş okundu Sen denemiştin zaten mertlerin nicesinde Serzenişi son buldu pusatlı volkanımın (!) Diploması verildi nâdide hazânımın (!) Gözleri aydınlandı karanlık zindanımın (!) Şimdi kanlı gömlek var şiirin hecesinde Buz kesen asfaltlarla doyasıya yarıştım Zalim fırtına koptu boranlara karıştım Sergüzeşt aynasıyla kıyasıya takıştım Tatlı söz bulamadım dünyanın ecesinde Ateş çıktı aniden mermer dudaklarımdan Lavlar fışkırıverdi beyaz kundaklarımdan Yalancı düşler aktı suskun sokaklarımdan Cânı pişiremedim aşkın tenceresinde Asılı kaldı ruhum hüzün penceresinde (Atakum-Kasım/2010) Dursun Tiftik
*************Güvercinler nefessiz yırtık pırtık şîrâze
*************Her çehrede şaşkınlık zâlimlerde bir hava *************Vurulmuş gökkuşağı saçmalar ter ü tâze *************Renkler siyaha gebe çığlık atmak bedâva Yıldırım işveli esmer bir bildiri düştü yâsemin sarışınlığımıza Yalın ve çıplak Sarp ve dik Güneşin aydınlığı kandillerden bile silik Oysa “Yaşar “ ismini vermiştik aşkımıza Gençliğimizin alperenliğine güvenmiştik Yeldâ ışıklara tutulacağımızı nereden bilebilirdik Volkanlar umut yüklüydü o zamanlar Mutluluk fışkırıyordu kraterlerden Şimdi hicrânsı âteşler yayılmakta her zerreden Köle üretmekte zamanın sözünü dinleyen mekân Kan emmekte vefâyı unutan vicdân Hüzün hüzün donuyoruz terleyen karanlığımızda Savaşmayı öğrenemiyor ruhumuz Suya kavuşamayan çöller kadar yorgunuz Sarayımız harâbe iklimler karakışta Hayâller mahzûnlaştı ölüm var her bakışta (Ekim / 2011) Dursun Tiftik *****Hüzün kokan Eylülü ağabey bilen Ekimlere… |
şiir baştan sona çok güzeldi...ama bu dize yıldız gibi çarptı gözüme...almadan yapamadım...kutlarım...yürek sesnizi...saygılar selamlar...