(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ölüme Emanet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölüme Emanet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
" duygularının mönüsünde her vakit yalnızlık var biliyorum"
Oysa kücükken hani, daha kücücükken yalniz kalmaktan ne cok korkardik, annemizin cennet kokan elleri teselli olurdu yüzümüze kapatinca görmemek icin korkuyu ve yine annemizin gül yüregi saklardi bizi sevgiye.
Sonra sonra büyüdük degisti hersey, ne ben cocuk kaldim ne korkular öyle cocuklugmdaki gibi. yalnizlik dersen dersen ya yalnizlik?
O ise En büyük arkadasim, korkularima perde, o'nca kalabalikta yüregimden öpen gülce... ve dersen ki yalniz misin, sonuna, özüne ve de iliklerime kadar.
Ne tuhaftir ki ne zaman yalniz kaldigimi cevaplayamiyorum kendime ve ne zaman yalniz kaldim bilmiyorum dolayisi ile.
...
Yalnizligindan öpüyorum kalemi ve yüregime dokunan sevgi dolu naifliginden.
Sanrıların ülkesi , bir adım öte de ne var ? Burası kimin sayfası ? Söyleyin bana daha geç kalmış olduğum kaç şaheser var ? ..
Benzi soluk bir a y r ı l ı k kadar en yetim yalnızlık ; sindire sindire içimizin her bir köşesine saklamak gerekli. Adı kadar hüzzam makamında bir türkü dolarken dile , kuytu köşelerde saklı olan yalnızlığı ele veren şair'e ...
Onca çaba içinde bocalamak reva değildir bilirim. Ah o şehla bakışların eseri olan cüzzamlı gülüşler '' Kimin yüzüne gülse asık bir surat , kime baksa mahkeme duvarı gibi gelir hayat''
Derun-i bir ses gölgesinde ,siyaha çalan tüm renkler o gece yıkılıverir ,yüzler tırmalanırken hüznün sessizliğinde. Başka iklimlerde başka coğrafyalarda yaşamak istersin ve duyura bilmek sessiz çığlıkları. İşte o an fark edersin herkesin aciz bir sağır olduğunu. O'nun bile !
Sırtlanıp gitmek istersin ''buza teslim olan gönlü''. Tüm bildiklerin baştan aşağı bir şelaleden düşer gibi ayak altlarına düşer . İzmarit ezikliğinde , ciğerlerinden dışarıya üflediğin zehir tadında .
Vurası gelir insanın kendini bir şarkının ezik notasında dile takılan dağlara.Avare olursun ne dertleşeceğin bir insan omzu ne de susmalarını harfe dökecek bir kağıt kalemin olur. O an beyninin iflas ettiğini düşünürsün Ve kendinden d ü ş e r s i n ...
Farkına vardığında şair kadar herkesin ölü olduğuna, anlarsın ki söküp atmışsındır hayatının yarısını.
Tıpkı kırmızıya çalan dumanlar gibi. Yavaşca kendini ölüme emanet edeceksin.
Şimdi o türkü ''Yalnızlık''tan ibaret . Notası nerde kim bilir ....
Ebru Alikoğlu sanırım ilk defa okuyorum . Okunduğu kadar damağa tad bırakan tek gerçekti.
D/okundu fazlasıyla.
Tebrik etmek mi ? iki kelimelik bir cümle çok basit kalacak .
" duygularının mönüsünde her vakit
yalnızlık var
biliyorum"
Oysa
kücükken hani, daha kücücükken yalniz kalmaktan ne cok korkardik, annemizin cennet kokan elleri teselli olurdu yüzümüze kapatinca görmemek icin korkuyu ve yine annemizin gül yüregi saklardi bizi sevgiye.
Sonra
sonra büyüdük
degisti hersey, ne ben cocuk kaldim ne korkular öyle cocuklugmdaki gibi.
yalnizlik dersen
dersen ya yalnizlik?
O ise
En büyük arkadasim, korkularima perde, o'nca kalabalikta yüregimden öpen gülce...
ve dersen ki yalniz misin,
sonuna, özüne ve de iliklerime kadar.
Ne tuhaftir ki
ne zaman yalniz kaldigimi cevaplayamiyorum kendime ve ne zaman yalniz kaldim bilmiyorum dolayisi ile.
...
Yalnizligindan öpüyorum kalemi
ve yüregime dokunan sevgi dolu naifliginden.