Sen Ve Sarı Rugan Ayakkabılarım
yeni bir yıla sancılanıyor zaman
gidenlerin sürgüsünü çekip göğsüme sabra adıyorum kendimi yüzümde dünyaya geldiğim mevsim ışıkları bir sürü yolum ve yolcum oldu bu sene yeni hayat yeni kanat keman çağrılarında şiirler... yeniden çağrısını duymak ne güzel doğduğum günkü gülümseyişimle yeni bir yıla serpişiyorum inceden kapındayım herbişeyimle herbişeyim... içimdeki en suskun cümleyi döküyorum eşiklerine açılıyor kapı giriyorum içeri kendimle dilimde yüz bin tövbe ellerimde gidenler ve bütün terkettiklerimle öylece bırakıyorum ne varsa içime dünyadaki ilişikliğinden alıverince nasılda yerleşiyor derinlerim yerli yerine son veda son umudu içiverince bir sızı ilk damlasını bırakıyor yüreğime bilmiyorum, ne koyacağım yerine ? ne verilecekse bekliyorum mahzun hayallerle... o da ne ? sarı rugan ayakkabılarım ... şaşkın ve mahzunum baştan aşağı baştan aşağı çocuk keman susuyor, ben susuyorum, her şey susuyor acılar, kayıplar geçiş yapıyor galiba ölüyorum... altı yaşımın en büyük kaybı niye o kadar sevdiğimi bilemediğim kaybettiğimde yıkımını anlayamadığım sarı rugan ayakkabılarım... oysa onun gidişine yazılacaktı bu satırlar beklenmeyen bir yolculuktu bir şey demek istiyor bana sarı rugan ayakkabılar ... kurabildiğim tek bağlantı gidişine onları sevdiğim ve kaybettiğim ne kadarsa gidişin o kadardı içimde tanımsız, cinsiyetsiz, çocukça bir yıkım sen ve sarı rugan ayakkabılarım... |