Zahirî Ömürşiir aktıkça t/aşar şair ! " sadece dişler kanatabilmeli , bıyık altında ihyâ edilmemiş kelâmın dilini " nasılsa kemeri sıkılmış bir çocuk misâli çekilmişti murâdın kulağı ölçüsü alınan dikişi yapılan bir ünvan giydirilir kırık dökük sûretlerin üzeri kime baksam bana benziyor kimi koklasam teni tanıdık geliyor çok zor . . . hangi kavganın marâzi dağınıklığından toplanacak rüzgarın saçları ve hangi küsûratın tamâmından eksilecek iffetin arta kalanı yine yanıtsız yine ucu k/açık yüzümün ters bakışlarını bir çaputun üzerine dikip aynasına astım zahirî bir makâmın ardında muâllaktayım patikasından geçtiğim ay siyah yatağını yoklarken sol yanıma düşen güneşle batar bir gün daha doğum iki sokak arasında ölür geriye hengâmesi kalır say(a)madım ! hicrânın çelmesine takılan bu kaçıncı adımım ama boğazıma kadar battım . . . 28/09/2011 16;40 eMİNE |
Nefessiz kaldık...
ötesi ? yok artık...
çok efsunlu hisler...