kelimesiz güz dökümü... //Ürkek bir serçenin çelişkili düşlerinden düşmüşsünüz sonbaharın güncesine //... Yıllar Eylül Takvimler güz kırıklarında Fısıldayan kara büyü Giz vurgunu izler İliklerinize işlenen Sahi… Kaç bahar beklediniz bayım Kaç şiir çalındı ömrünüzden Sığınaklarınız yağmalanırken Hep mevsimsiz yeşermiş Toprak kokusunda filiz veren gençliğiniz Her dağın ardı kara kışmış bilemediniz Bu yüzdendi kar peteğine olan aşkınız Meriç’in derinlerinde yağmurdunuz Damla damla yıkandı gözleriniz Dicle sessizliğe gömülürken Eskimiş coğrafyalarınızda Gitme kal diyemediniz Söyleyin bayım Kaç göçmen kuşu var Gömleğinize değmiş kurşun sesinde Hakiye yenik düşmüş fetihlerinizde ... //sahi bayım kaç kez seviştik biz sizinle dokunuşun sonsuzluk esaretinde //... Sahi Kaç ben Kaç yetim Kaç öksüz Ölümsüzdünüz İkindi güneşinde ıslanmış ruhunuzla Kaç esmer yüzlü çocuk öldü rutubetli duvarlarınızda Ellerinizi bırakmışken suyun akışına Kaç ben yıkadınız renklerinizden Kelimelerimin izi kanarken Kahkahalarınıza sızan yazgınızda Sahi Kaç kez uzandı elleriniz ben diye boşluğa Hayalimin peşinden koştunuz salonda Ayaklarınız sendelerken İki şekerli çayım kaldı Mutfak kapısının ardında Sahi kırdınız mı bardağımı benden sonra Üşüse de parmak uçlarınız Hâlâ kar yağdığında Akıyor musunuz şehrimizin kaldırımlarına Avuçlarınızda sımsıcak çayınızla Hâlâ bekliyor musunuz gözleriniz semada Kar peteği düşsün diye omuzlarınıza // boşuna beklemeyiniz bayım artık kar yağmıyormuş sizin oralara güneşi vatan belledikten sonra // Sahi bayım Dün geldi en son mektubunuz Sıcakmış oraları iyiyim kar peteğim diyorsunuz Sesinizin arkasını okuyamadığım sanısıyla Yanılgılara yazıyorsunuz Her akşam kumsaldan yıldız topluyormuşsunuz Gölgeli ceplerinize Saçlarıma asmak üzere Lakin geç kaldınız bayım Yıldızları söndürdüm göğün avuç içlerinde Sızısı hala yüreğimde Güneşin ilk ışıkları ile sevişiyormuş teniniz Deniz usul usul okşarken ayaklarınızı Hüzünler resmediyormuş Kekremsi tatlar bırakan kaleminiz Geceden arta kalanlarla Ama hâlâ itiraf edemiyorsunuz bayım Mühürlü dudaklarınız sızlıyormuş yokluğumda Parmaklarınız arıyormuş parmaklarımı Üzülmeyiniz bayım Siz değil Satırlarınız konuşuyor Susma dili ya… aramızdaki çağlayan Üç nokta ile virgülü buluşturan Kutsal kılan ...//Sahi bayım Siz hâlâ beni kelimesiz mi seviyorsunuz? ((hüzün)) |