…//usul usul okşuyor nefesimi su
duraksız çağlarken adını deniz
akıp gitme yolcusu
durgun lehçelerimde sen uykusu bu //…





Ey aşk
Biteviye soyun
Dilsizliğimin uğraklığında
Söylenmemiş tümcelerin arifesi
Su zambağının kıyılarını yakan
Zamanın göğsünü ısıran akrep yanılsaması
Sığ suların kervanlarında sağır bir çığlık
Gelgitlerinde çoğalan katran karası yalnızlık
Cehennemin narında




Ne yana dönsem
Yakamoz ölüsü
Çelimsiz saçlarımda Nevetra kokusu
Kıblemin yamaçlarında
Eylül açmış vişne ağaçları
Hangi şehre baksam
Kent kent aksam omuzlarından
Ülkesiz yaprak hışırtısı




Ey sır
Tılsımında dün
Tutuşan evrelerimde barınan
Kağıttan mevsimler girizgahı
Kurumuş ölü kuş kanatları





Düş kur/ut Meriç
Visal rüzgarları eserken
Ötelere uzansın secde ettiğin alnın
Dualarını kanat
Öpülesi yaraların kavruğunda
Dudaklarını arşınlasın Dicle
Ezber bozan serinlikler
Gün dökümü gecede
Derin vadilerin ayak sesleri
Ufuk çizgisinde yol alan hırçın mavi





Vuslatın adı
Bahar kırıklığı tadı
Rahmanın kapısında hiçlik uykusu
Tekinsiz sabahlara savrulan
Esen kum tanesi
Yakarken gözlerimi sahra
Karalanmış masallar ertesi
Hayal tufanı
Kayıplarımda zerk eden rüya



Bir düş bağladım iblisin parmağına
Unutmadım
Aklımda…



Ve yağmur aralarken saçlarımı
Avuntu ömürler durağında
Ersem güneşin koynuna
Dünlerim kanasa
Kasıklarımdaki bu yabancı sancıda
Sessizliğe inat
Ölü kuşlar doğuracağım a r a f ’ta...