Giderim bende bu şehirden işte o akşamYıldızlar sana çıkacak yolu gökkuşağı olup çizerse, Ayın şavkı geceye gündüz olup düşerse, Yokluğun ıstırap olmuş gök kubbeyi bin parçaya biçerse Kırlardaki gelincikler, sana doğru boynunu bükerse, Giderim bende bu şehirden, işte o akşam, Gökyüzünde kayan yıldızlara bakarak, Hasret gömleğini yüreğimden yırtıp atarak, Potinleri kaldırımın birine bırakarak, Yalınayak patikalardan güneşe doğru koşarak, Giderim bende bu şehirden, işte o akşam. Evin önündeki gülleri son defa koklayarak Kırlardan kır çiçeklerini toplayarak, Tüm bahçelerdeki karanfilleri yolarak, Hepsini kokuşmuş bu şehrin üzerine atarak, Giderim bende bu şehirden, işte o akşam. Sabah güneşine gölgen serap olurda düşerse, Yüreğimdeki sen beni bırakırda giderse, Rüzgârlar hasret olmuş dört bir yandan eserse, Gökler ağlarda yıldırımlar yüreğime düşerse, Giderim bende bu şehirden, işte o akşam Yağmurlar sen olmuş gözlerime yağıyorsa, Rüzgâr hasretinle yüreğimi kavuruyorsa. Vurduğun kelepçe an olmuş canımı yakıyorsa, Adını andığımda yüreğim hala kanıyorsa Giderim bende bu şehirden işte o akşam. Esaretinden müebbet yedim hükmü sürüyorsa, Yokluğun kanser olmuş gün be gün öldürüyorsa Kalemin mürekkebi tükendi seni yazmıyorsa, Giderim bende bu şehirden işte o akşam. Orhan YILMAZ |