YEŞİM TAŞLARIsustun dilsiz ağrılar sardı yüreğini ya da koca bir boşluk… belki de yeşim taşlarının sessizliği vurdu yangın dudaklarına… ağladın bıçak yarası yalnızlığına sarılarak kirpiklerinde isimsiz bir korku yağmur ıslağı saçlarını döktün, tel örgülü yüzüne yorgundu kızarmış yanakların… sıcak bir omuz arayan usuna aldırmadan titreyen ellerine gömdün ceylan başını… ……. çocuk güneş rengi gözlerini de alarak gitti düşlerindeki masalın yapraklarını aralamaya ardına döktüğü sihirli sızıya bakmadan ayın karanlığına dokunmadan, sessizce kaydı yıldızlara… küstün yumrukladın bir bir kapıları… gölgelerin arsızca oynaştığı ıslak duvarlara tükürdün acımadan ezdin odandaki ayak izlerini… yine de acının yırttığı gözlerini güldüremedin gitti çocuk geride sarı laleler, mor zambaklar kafesinde ötmeyen kanarya, yatağında yetim ayıcık odasında loş ışık, ağlayan bir tül bırakarak… …….. gecenin yarasa gözlerini boğdu aydınlık rüzgârın nefesini öptü, yeşil fesleğenler kırçıl sığırcık sürülerini ağırladı uzun boylu kavaklar mavinin, maviye kavuştuğu anı muştuladı martılar uyandı kadın üzerine giydirdiği tüm acıları silkeledi sabahın gizine uyanan kırmızı sardunyalara daldı gitti gözleri... bir de ufukta süzülen beyaz yelkenliyi andıran güvercine… Şiirime güzel sesiyle ve muhteşem yorumuyla can katan Sevgili Arkadaşım BENSENO’ya ve güzel yüreğine sonsuz teşekkürler ederim..Her daim Sevgilerimle..Saygılar........ ayşe uçar 18 /09 /2011 |