Ç/ölümü G/özlerinden Yağan Yaşlarla Islat Giderken
Ç/ölümü g/özlerinden
Yağan yaşlarla son kez ıslat giderken, Bu bir veda olsun sona doğru uzanan yolda, Belki de elveda kavuşurken ruh şavkına... Hadi vazgeçerken yüreğin benden, Hüzünlerden hüzün tattır bana, Zifiriliğin ayyaşlığıyla sil gözyaşlarımı, Hadi hüzzam bir şarkı mırıldan dudaklarında, Eşlik etsin yıldızlar bu şarkıya, Gökyüzü iyice kararıp gece yarısına ulaşınca, Ay’da katılsın yıldızlara, Başlasınlar hüzzam bir fasılla gök/yüzümde ç/ağlamaya, Duygularımda kazan kaldırmalara varan Kıyametlerle koparken fırtına, Her zerrem dağılsın, saçılsın kumlara, Aksın yüreğimden ortalığa, Oluk oluk sana olan sevda, Arınsın damarlarım Senin aşkından, Kalmasın hiçbir zerremde, Ne kokun, nede ıslak terin, Esmesin çevremde senin meltemin, Seni hiç tanımamış olayım, Hiç görmemiş olsun bu gözler seni, Hiç hatırlamasam keşke, Yaşadığımız sevgiyi, Ama olmuyor işte, Gitse de sevgili yürekten başka bir yüreğe, Yaralar açarak terk ediyor İçimdeki derin denizleri.... Of sevgili of Olmuyor işte, Dağıldım hücrelerimle sahraya, Ulaştım yine aşk sunan bir vahaya, Serap gibisin Koşuyorum Gözümde hayalin, Bilmiyorum gerçek misin? Yoksa kaybolup bir sihirle geri gelen misin? Yâda ç/alıntı hayallerden içime Süzülen bir gizem misin? Söylesene sevgili sen kimsin? Gün çekilip karanlık aydınlığı esir edince siyaha, G/özlerim yolunu o katran karası vakit dönene dek sabaha, Gölgen tutsak düşerdi geceye, Görünürdü hayalin, karşıdan bakınca gözlerimde, Yırtılırdı mahremi gecenin, Sıcacık duygularımın koynuna Seni getirirdi, Zemheride gecenin zifiri. Sonra başlardı gökyüzü aşkın efkârı ile siteme, Aynı şarkıyı fısıldardı gökyüzü parıltıların eşlik eden sesine, Yıldızların içinden yükselince o can yakan nağme Mehtapta ses verirdi hüzzam bir fasılla derinden ince ince, Nefesim kesilirdi, Kururdu ruhum içten içe, Sevgindi uyuttuğum doğan güneşin peşine, Sıcacık duygularımın koynuna, Otursa da gecenin zemheri, Sana susuyor bak bedenim hep karanlık çökünce içine, Dilim damağım yapıştı birbirine... Dudaklarım kuru ve çatlak, Nefesimde ise kavruk ve sıcak bir esinti, Susmayı öğretiyor yapışan dil damağa, Sevgiliyi istiyor ruhum, Artık kollarına.... Sarmak istiyor duygular aşkla seni, Sonsuzluğa açılan kapının ardındaki karanlıkta. |