Gölgeler
Göz açıp kapayınca geçer ya zaman,
Bir sessiz sükûnetle, eğlenir ya rakamlar, Duvarda asılı duran, kopacakken her an. Yürüyün kavga eden, zıp zıp muzip gölgeler.. Yağan yağmurla, evin gölgesine götürün ! Yer yüzüne düşerken, su geçer damlalara. Odamda didişen, benlik kavgayı bitirin ! Yürümek ile meşgûl, bürünün adımlara.. Bu gölge serseriler, gündüz gece düşlerin, Tan vaktinde kabaran, sahte kabadayısı, Buyursun güneş, üstüne gölge gecelerin ! Geceyi adımlarım, karanlık içerisi.. Ne çıkar bir gündeyiz, ıslanmış elbiseler. Taş plâkta bir mûsîkiye, ben misâfirim. Taşınmaz sıska dünyâ, sırtında ki geceler, Çok mu yalancısın sen, ben mi çok sâhiciyim ?. Basamaksız merdivenden, anılarla çıkın. Gıcırdadı, cevizin mahsûlü, lüküs kapı. Ben mahcup edâlı bir rûhla, sense yalnızsın. Ben ruhumun kabıyım, her yer gölgemin kabı.. Geldim dinçliğini yitirmiş ihtiyâr sokak, Benimle dalga geçen, bu gölgeyle gölgeler. Baş ucumdan tenime, giriveren gölgem bak ! Gizli mahzeninden çık, güneş seni heceler... Gölgeler kılığına, korkmaksızın giriver... Ocak 1995 Erkan Arslan (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |