Şair Kılıç Nemrut ve Yol
bu şiir
kılıç Nemrut ve yol ile örülecektir kılıç olanca heybetiyle kalkacak ayağa bir hışımla inecek Nemrut’a açılan yolda şair görülecektir Ağustos’ta buz hiçbir şiirde imge değildir bu niyetle sarılmış olan varsa iki bin iki yüz metrede gündoğumuna sığınmamış demektir hele ilk buğdayına ulaşamamış bir derviş el medet yar nefes ağıtındayken daha ve henüz Hadrian ile tanışmamışken Phaselis Nemrut öyle dertli bakma bana bu bir söz ayini değildir önsöz niyetine kırlangıçları sildiler yaşamın ilk sayfasından Ağustos’ta buz yerinde gerek dokunduğun anda bebekler uykusuz doğuyor ki hatırla dokunmakta ne kadar kararlı kararında ne kadar da inatçıydı güneş ama kıyamamış ve vazgeçmişti parmaklarından oysa parmak parmak doğdu Adem tırnak tırnak oydu gözünü Havva’nın o gündür bu gündür görmeyi arar her şiir ana rahminde dünyanın artık telgraf tellerine değil kırlangıçlar haberci güvercinlerin kanatlarına konabilsinler diyedir Ağustosta buz yerinde gerek çünkü sadece kadınların saçına yakışır gelincikteki serinlik tam o anda şelale koynundaki dağ ile barışır bu nedenle anne memesindedir derinlik ve umut bebeklerin gözbebeğindedir kaleden kaleye uçsunlar diye değil güvercinler bebeklerin gözbebeklerinde aşk aşk yanabilsinler diyedir bu şiir kılıç toprak ve yol ile sürecektir kılıcı toprağa gömecek şair ve yolda ölecektir |