SEN GİDELİ
ağaçlar kara çalı
her an biraz daha kararıyor uzaklaşıyor gölgeler soğuk, nemli bir Samsun akşamını soluyor Canik / çehresinde gri, yorgun çizgiler sen gideli yüreğim böyle işte bir kış akşamında karanlık, duman rengi ürperen gecelerde saklı en bükülmez bileğimi büktün işte gittin / umarsız bir yalan gibi beni ateşlerde koyup gittin bak göğsüm sancıyor yine her gece binlerce kurt parçalıyor düşlerimi ıssız, sönük yıldızlarla tükeniyorum gittin / tenim su, yüreğim ateş attın cehennemin en derin kuyularına ellerinde yüreğimin o tükenmez yangısı gittin / gök yıldızsız, gece donuk, buz gibi her gün biraz daha korkuyorum yaşamaktan soluksuz bir kum saatinden tane tane serpilir, tükenir zaman ölümün o garip türküsü düşer tellerime notalar çaresiz, sesler suskun geceler uykulara haram gittin / bir tutam çığlık kaldı geride örselenmiş dizelerin yorgun kanatlarında tünemiş sırılsıklam g i t t i n... Canik suskun tipilerle ıslanan karanlık bir gölgedir uzaklarda bir kırlangıç sürüsü uzuyor, azalıyor, bitiyor yüreğinin kuytusunda bir yaralı kuş ellerinde eriyip tükenen zaman sen gideli yüreğim böyle işte bir kış akşamında karanlık, duman rengi ürperen gecelerde saklı |