S/ onsuzluk II...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın " Bazen bir ismi ya da bir sevdayı şerh etmek gerek, böyle bir anda yazılmış bir şiirdir. Belki bir şiir bile değildir... "
S/onsuzluk II…
Farkına vardığım gün kalbimdeki acının, Anladım ki ezelden ağyar kılındım sana, Tek yolcusu ben idim bu kahır mirâcının, İnkisar çeşmesinden ayrılık doldu câna… Melâline vurgundum mutluluk çok ıraktı. Eskiyen her dakika beni sensiz bıraktı… Zaman sessiz ve sensiz tükendi adım adım, Eskiyen her takvimde doldu benim miyâdım… Nirâna esir kıldım senden kalan bu beni, Gölgelerin yurduna gizledim ayrılığı, İçimin tenhasında sensiz kılıp bu teni, Nisyâna mahkûm ettim dermansız sayrılığı… Yusuf MESCİOĞLU Üçağustosikibinonbir. |
eserinizin hikayesinde başlıyor yolculuk...isim ve sevdalara dair canlanan ne varsa,bize yazdırıyor o an ne varsa o ad ve sevdaya dair birşeyler...fakülte yıllarımda sevdalandığımı sandığım kız arkadaşımın parfümünü,nerede olsa isminden tanıyorum...o kokuyu duyunca,o arkadaşım aklıma geliyor ve haliyle de o geliyor hayalime ve şerh başlıyor...(zaman içinde bu durumun zayıfladığın da farkındayım )şiirin hikayesi çok enterasan ve reel bir tespit...zamana dair avazlarınız okuyucuyu savuruyor,kendi özel dünyasının mazi derelerine...
Yusuf kardeşim,şiir konusundaki birikiminiz,imgeleriniz ve yorum tarzınız farklı...sizinle saatlerce şiire dair sohbet etmek isterim...inşallah o da olur...
tebriklerim,şerh kavramının nereden yolculuğa başlayabileceğinin şiir diliyle betimlenmesindeki ustalığınıza ve eserin muhtevasındaki zenginliğedir...selam ve muhabbetlerimle...